ugurgencer4134 @ gmail.com

Bu makam sana kalmaz.

Ettiğin yanına kalmaz.

Söylemiştim ben sana makamla saadet olmaz.

Kaynayan kazan nerdeyse fokurdayıp taşmaya başladığı içinde bulunduğumuz bu günlerde aday adayları ve beraberindekilerin assolist gibi sahneye çıktığına şahit oluyoruz.

AK Parti'de 2019 mahalli idareler seçimleri belediye başkanlığı aday adaylığı başvuruları, normalde 12 Kasım 2018 Pazartesi günü bitmesi gerekirken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 16 Kasım 2018 Cuma günü saat 17.00'ye kadar uzatılmasıyla Ülke genelinde herkesimin tek gündemi 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçim oldu. 

Aday adaylarının başvurularıyla yeşermeye devam eden, her zaman olduğu gibi aday bolluğu yaşanan bir dönemden geçiyor, çok renkli simaları da kıyı köşe görüyoruz. Şuan için aynı yolda olup aynı davayı savunanlar arasında da bile hırslı bir yarış aldı başını gidiyor. Elbette bu yarışta yoluna devam edeceklerde olacak kendi yolunda kalacaklarda olacaktır. Ancak aday adaylığı için verilen ücretle bu kadar kapsamlı reklam yaptırmak mümkün olmayacağı için bu seçim birçoğuna en kötü iyi bir reklam olacak ve bu reklam birkaç sene etkisini koruyarak kariyer yaptıracaktır. Şimdi ufak yollu maliyeti düşük bir kahvaltıda buluşup yarım ekmek salam, kaşarla ses duyurmanın, google arama motorunda olmanın tam zamanı.

Partilerin Genel Merkezi tarafından belirtilecek adaylar hiç şüphesiz “armut piş ağzıma düş” dercesine yine parti gücüyle başkanlık koltuğuna oturacaklardır. Adayların Ankara’dan belirlenmesine hemfikirim ancak her parti iki aday çıkarmış olsa da vatandaş kendi gönül verdiği aday için oy kullanmış olsa daha iyi olmaz mı? Parti genel merkezlerinin belirlediği tek adayı istemeyen, kabullenmeyen vatandaşlar parti genel merkezleri tarafından belirlenen aday yüzünden gönül verdiği partisinden soğuduğuna da çoğu kez şahit oluyoruz. Bu soğuma havaların soğumasıyla meydana gelen bir soğuma değil... Bu soğuma partilere en büyük zararı vererek adeta kan kaybettiren bir soğumadır. Özellikle AK Parti içinde gösterilen adaylar başına talih kuşu konmuşçasına partisine sırtını dayayıp, gücünü partisinden alıp başkanlık koltuğuna kuruluyorlar. Gücünü milletten alan iktidar partisinin kendi gücünü sadece bir kişiye kullandırması bence en büyük yanlıştır. Gücü kazanmak zor olduğu gibi kişiler yüzünden de bu gücün zedelenmesi, zarar görmesi kabullenilemez.

Belediye başkanlığı seçimlerinde aynı davayı savunan iki aday seçime girmiş olsa siyasi partilerde bence gösterilen aday yüzünden veya mevcut başkan yüzünden kan kaybetmeyecek daha olumlu sonuçlar meydana çıkacaktır. Aynı davayı savunanlar genel merkez tarafından belirlenen iki ayrı aday arasında yapılan yarış sonucu kazanan alnının akıyla seçilsin. Böylelikle tepeden gelen değil, gerçekten sokakta vatandaşın gönlünde olan seçilerek kazansın. Parti içinde söz sahibi olan, sevilen değil vatandaşın gönlünde olan kazanırsa partilerde gücüne güç katacaktır.

Hepimiz biliyoruz ki; sorunlu olan belediyeler kendi partisine en büyük zararı veriyorlar. Başkanlığa parti gücünü kullanmadan, kendi bilek gücüyle, sadece vatandaşın gönlünde olduğundan dolayı seçilen kaç belediye başkanı var? Elbette tartışılır.

Bence bu konuda muhtarların belediye başkanlarına göre seçilmesi tamamen kendi bilek güçleri kendi emekleriyle alakalıdır. Görev yetkileri çok fazla olmasa da muhtarlar Mahallesinde tamamen kendi özveri ve başarısından dolayı oy alarak seçilirler. Aday adaylarının veya mevcut belediye başkanlarının da bizim muhtarlarımız gibi kendi bilek güçleriyle seçilecekleri günleri de ne zaman görürüz Allah bilir.

Mevcut belediyelerin yaptığı hatayı, belediye başkanlarının yaptığı yanlışların partilere özellikle iktidar olan AK Partiye yansıması kesinlikle doğru değildir. Parti içinde özellikle herkesim tarafından gönülden sevilen, halk tarafından saygınlığı ile tanılan, hizmet aşkıyla yanıp tutuşanları, bilgi ve tecrübeleriyle vizyon katacakları getirmek lazım. Bunu da belirlerken tepeden değil? Vatandaşın gönlünde olanları çok iyi analiz yaparak, aday belirlemede ahbap çavuşu bir kenara koyup Ankara’ya sağlıklı bilgiler vermek gerekir.

31.Mart.2019 ölüm kalım meselesi değildir. Sayılı günler gelir geçer, en başta sağlıklı olmalısın, sağlıklı olmanın yolu da sakin olup sinirlerine hâkim olmaktan geçer.

 Dip not: Partisini gönülden seven, gönülden bağlı olanları, kader birliği yapanları küstürmeyin. Unutmayın gücü veren bu millet verdiği gücü geri almasını da çok iyi bilir.

 

Yerelden, Ulusala