info @ istanbulungazetesi.com

UMUTLARI KRİPTOCULAR, HAYALLERİ DARBE OLAN TAKİYYECİLER...

Geçmişte zemin ve şartlar hazır olduğunda DARBE çığırtkanlığı yaparak ORDUYU meydanlara çağırıp, vatanımızın ve halkımızın kazanımlarına darbe yapmaya çalışanların kalıntıları günümüzde de varlığını sürdürmektedir.

Bugünlerde aynı kökten gelenlerin fıtratları, alışkanlıkları ve hainlikleri gereği hak, adalet, sosyal yaşam, demokrasi, özgürlük çığırtkanlıkları yaparak, hafıza-i beşer şaşar anlayışına dayanarak, kriptolarına güvenerek Hükümete ve Cumhurun Başına destursuz saldırmaktalar.

Demokrasilerde iktidar değişiklikleri halkın özgür iradesiyle gerçekleşir. Bu durumu kabullenmek, insanlığını bilen, vicdanının varlığına değer veren, saygı duyan herkesin asli görevidir.

Darbe çığırtkanlığı yapan densizlere sesleniyorum; Kriptolarınız, kriptolara ipin ucunu kaptıran içimizdeki gafiller ne yaparsanız yapın, başımıza hangi çorabı örmeye kalkarsanız kalkın 1994’ten bu güne icraatlarıyla her şeyi ortada olan, Milletinin derdiyle dertlenen, neşesiyle huzur bulan, demokrasiye güvenen, Milletine inanan Liderimizi ölürüz şeytanca planlarınıza yedirmeyiz. Ülkemizin bölünüp, parçalanıp, sömürülmesine müsade etmeyiz. Türlü türlü oyunlar ile liderinden uzaklaştırmaya çalıştığınız, çatının altına yaklaştırmadığınız dava insanlarının önceliklerinin liderlerinin boyu posu fiziki güzelliği olmadığını anlamayacak kadar maneviyatsızsınız.

Bilmezsiniz ki sevdamız, kırmızı çizgimiz KURAN, VATAN, BAYRAK, DEVLET, MİLLETTİR. Bu ideallerde ölümüne çalışan liderlerimizi başımıza gelecek, getirilecek musibetler yüzünden yalnız bırakmayız. Bunu ancak o ruhu taşıyanlar bilir. Gaflete düşenlerde günü geldiğinde görür! İşsizlik, geçimsizlik, pahalılık söylemleri ile yoksulluk edebiyatlarınızı yapıyorsunuz. Saray, Damat, Evlat söylemleriyle şeytanlıklar planlıyorsunuz. Takiyye yapan benliğiniz ile Kahraman Milletin vicdanına hükmedeceğinizi sanıyorsunuz. Mehmetçiği şehit eden, düşmanlarımızı sevindirenlere kucak açıyorsunuz. Kuran’a muhalif çığırtkanlığınızla hak hukuk edebiyatı yapıyorsunuz.

700 yıl dünyaya Adaletle hükmetmiş ecdadın torunlarının vicdanını yok hükmünde sayıyorsunuz! Efendiler! Bu makamlar kimseye baki değil, her canlı gibi bizlerde ölümü tadacağız. Görmediğiniz Corona denen bir mikroptan korktuğunuz kadar, mikrobu yaratanın evrensel değerlerine iman etseniz, insanların en hayırlısı insanlığa faydalı olandır bilirsiniz.

Sağlıkta, Eğitimde, Savunmada, Sosyal Devlet olmada, Tarımda, Sanayide, Ulaşımda, Bilimde, Müspet İlimde ve Evrensel İlimde Milletimizin refahı için gayret gösterenlere omuz vermenin rahmetine inansanız bu duruşunuzun sizin için ne kadar hayırlı olduğunu yaşayarak göreceksiniz. Cumhuriyete, Demokrasiye sözde değil özde inansanız; Sandıkla gelenin yalnızca sandıkla gideceği doğrusunu kabullenirsiniz. Aksini mi istiyorsunuz? Emperyalizmin tetikçileri, Terör örgütleriyle mi iş tutacaksınız? Değerlerimize aykırı hareket edenler ile mi kol kola olacaksınız? İçimizdeki kriptoların oyunları ile yükselttiğiniz sesinize inanacak milletin var olduğuna mı inanıyorsunuz? Belli ki gözleriniz kör, kulaklarınız sağır, dilleriniz doğruları savunmaya lal olmuş, vicdanınız defarmasyona uğramış.Halbuki hainliklerinizi vicdanının sesiyle gözlemleyenlerin sessizliği size cevap veriyor. Sizin ferasetiniz yok ki bunu hissedesiniz, sizin asaletiniz yok ki bunu bilesiniz. Siz ancak ve ancak GAFLETTESİNİZ.

Darbe ve benzeri fiilleri aklınızın ucundan dahi geçirmeyin şayet bu kahraman Millet tekrar böyle bir durumla karşılaştığı takdirde bu kez cevabı ile sizleri kazdığınız çukura gömecektir. Akıbetinizle Ceddimizin, Gazi Mustafa Kemal‘in ve bütün Şehitlerimizin Ruhlarını şad edeceğini bilmelisiniz.