İstanbul’da 30 yıl öncesine kadar 60’ın üzerinde olan dalyanlardan (Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri) sadece 3 tane kaldı. İstanbul’un son dalyanı olarak bilinen Beykoz Dalyanı’nda da hareketlilik devam ediyor. Yine heyecanla Beykoz Dayanı’nda ağlar kuruldu. Meraklı bekleyiş ise başladı.
Beykoz’da yaklaşık 1920’li yıllarda başlatılıp hala Beykoz’da bereket duasıyla ve kısmetine razı olmanın verdiği güçle sürdürülen gelenekle ilgili Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, “1920'li yıllara kadar İstanbul Boğazı’nda saltanatını sürdüren dalyanlar bu tarihten sonra azalsa da Beykoz civarında varlığını sürdürmeye bir süre daha devam etti. Bugün İstanbul’un son dalyanı yine Beykoz’da bulunmaktadır.” sözleriyle, Beykoz Dalyanı için Beykoz’un tarihi, denizin gerdanlığına hep birlikte iyi bakacağız dedi.
Dalyancılık Geleneği nedir?
Dünyanın en eski balık avcılığı yöntemi olarak bilinen dalyancılık Beykoz'da devam ediyor.
Boğazın ortasında ağ ve kazıklarla oluşturulan Dalyan’da balıkçılar balık avlamaya çalışıyor. Dalyanda balık sürülerinin hareketlerini tahlil edebilen ve av sırasında zamanlamayı iyi bilen gözcüler (vardacı, kapakçı) bulunuyor. Ayrıca ağın ağzının kapatılmasında zamanlamayı tutturabilen ve ağ toplandığında balıkların kaçmasına izin vermeden tekneye alabilen balıkçılar da gözcülerin talimatıyla balıkları yakalıyor.