Pandemi sebebiyle Bağcılar Belediyesi Gönül Bağı Projesi, eğitim seminerlerini internet üzerinden online olarak sürdürüyor. Eğitmen Sinan Öztürk’ün son programının konusu “Kişisel İmaj” oldu.

1 yanlış 15 doğruyu götürür

Herkesin çevresi tarafından bilinen bir imaja sahip olduğunu belirten Öztürk, “Kişisel imajımızı oluşturan birçok öğe vardır. Bunlar beden dilimiz, görüntümüz, yazım tarzımız, karizmamız, özsaygımız, özgüvenimiz, yaşam tarzımız, birikimlerimiz ve sunumdur. Önemli olan kişisel imajımızı ‘bize kazandıran’ bir duruma getirmek için sürekli çalışmamız gerektiğidir. Bunun için yapmamız gereken 15 kural vardır. Bunların arasında iletişim becerilerini geliştirmek, hitabet sanatını öğrenmek, beden diliyle olumlu mesajlar vermek, başkalarının beden dilini doğru okumaya çalışmak, onlarla uyum sağlamak için çaba sarf etmek, kendini sevmek, kendine güvenmek, her zaman bakımlı ve temiz görünmek bunların önde gelenleridir. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir durum var. 1 yanlış 15 doğruyu götürür. Her şey on numara olabilir fakat temiz değilsek yada karşı tarafa o imajı vermiyorsak o, hepsini götürür. Temiz görünmek çok önemli. Bunu beceremiyorsak diğerlerine verilen emek için yazık olur. Giyinirken de kendimize yakışır şekilde giyinmeliyiz. Giysiler de bedene uygun olmalı” dedi.

Demirel’in şapkası, Özal’ın kalemi

Ünlü isimlerden yola çıkarak objelerin imaj oluşturmada çok büyük rolü olduğuna vurgu yapan Öztürk, şöyle devam etti: “Kendimize yakışan objeler, kıyafetler ve tarz belirlememiz lazım. Örnek verecek olursak Süleyman Demirel in şapkası vardır onunla özdeşleşmiş. Bülent Ecevit’in mavi gömleği giyerdi. İnsanlar, Ecevit’i o şekilde görmeye alışmıştı. Turgut Özal’ın elinden kalem hiç düşmemiştir. Mustafa Keser mendiliyle özdeşleşti. Renkleri değişir ama mendil asla değişmez. Objeler derken bunları kast ettim. Siz de kendinize bir obje oluşturun.”

Steve Jobs neden hep aynı kıyafeti giyiniyor?

Sadeliğin huzur getirdiğini de ifade eden Öztürk, Bilgisayar endüstrisinin önderlerinden olarak kabul edilen Steve Jobs’u örnek göstererek şunları söyledi: “Steve Job’s un kapsül gardırop dediğimiz bir tarzı var. 1998’den 2010’a kadar giydiği kıyafetler hiç bozulmamış. Altında hep bir mavi kot pantolon üstünde siyah kazak var. Parası mı yok? Neden böyle bir görüntü çizmek istiyor? O da öyle bir tarz oluşturdu. Çünkü bu sayede zamandan tasarruf ediyor, ‘Ne giysem?’ stresi sona eriyor ve enerjisini boşa harcamıyor.”

 Seminerde Öztürk, kendisine yöneltilen soruları da cevaplandırdı.