Cumhurbaşkanı Erdoğan şu an TESK Genel Kurulu'nda açıklama yapıyor. Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Kıymetli, yöneticiler esnaf ve sanatkar kardeşlerim. Szileri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Esnaf ve sanatkarlar konfedarasyonunun 20, yılını kutluyorum.

Daha önce genel kurullarınıza başbakan sıfatıyla katılmıştım. Bilindiği gibi bizim geleneğimizde esnaf AHİ'dir. Kökeni kardeşlikten ve cömertlikten gelir. Toplumun birliğe ihtiyaç duyduğu her dönemde AHİ'ler devreye girmiştir. Bu yolun esası çok değil helalinden kazanmaktır. Ecdadımızın bu konu ile ilgili sayısız meseleleri, tavsiyeleri vardır.

Selçukludan beri esnaf ve sanatkarlarımızın bugün de aynı misyona sahip olduklarını düşünüyorum. Sokakları karıştırmaktan darbe teşebbüslerine, terör örgütlerini üzerimize salmaktan ekonomik tetikçiliğe kadar her türlü saldırıya maruz kaldık.

Yaşadığımız bunca hadiseye rağmen ne siyasi istikrarımız, ne ekonomik gücümüz ne de sosyal bütünlüğümüz zarar gördü. Ülkemizin adı birileri tarafından sürekli olumsuzluklarla yan yana anılmaya çalışılıyor.

Ekonomi yönetiminde serbest piyasa koşulları içinde hareket edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde dövizdeki hareketlilikle ilgili yeni adım atacaklarını belirtti. Erdoğan şöyle konuştu:

Türkiye geçmişte yaşadığı kimi darbelere rağmen her seferinde tercihini demokraside yana kullanmış bir ülkedir.Son olarak 24 Haziran seçimlerinde milletimiz hür iradesiyle kendisini yönetecek bir cumhurbaşkanını ve mesclisi seçmiştir. Türkiye'nin demokrasi konusunda eksiği, gediği, sıkıntısı yoktur.

Türkiye’nin bugün de tercihi ve uygulamaları serbest piyasa ekonomisinden yanadır. Kurdaki dalgalanma başta olmak üzere, ekonomimizi olumsuz yönde etkileyen tüm hadiseleri, serbest piyasa çerçevesinin dışına çıkmadan çözmenin mücadelesini veriyoruz.

Satın alma paritesine göre dünyanın 13, milli gelire göre de 17, ekonomisi haline getirdik. Türkiye'nin bugünde tercihi ve uygulamaları serbest piyasa uygulamalarıdır.

Küresel düzeyde finans ve üretim alanındaki yatırımlarda dolaşan paralar bir süredir belli merkezlerde toplanmaya başlamıştır.

Türkiye özellikle son bir kaç yıldır gelişmekte olan ülkelerin ortalama seyrinden farklılaşan daha olumsuz bir görüntü içindedir. Burada bir başka durumla karşı karşıyayız demektir.

Biz de ülkemizin içinden geçtiği dönemin nezaketine ve önemine uygun kararlar almaktan ve uygulamaktan asla çekinmiyoruz. İlgili tüm kurumlarımızla gece gündüz çalışıyoruz. Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik pek çok tedbiri hayata geçirdik geçiriyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni adımlarımız olacak. Dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz

İhracat ve ithalat gibi dışarıyla işi olmayan hiçkimsenin dövizle yolu kesişmemelidir.

Erdoğan, faiz konusunda hassasiyetinin aynı olduğunu da vurgularken, kamuda kullanılan araçları hem sayı hem nitelik olarak sınırlandıracaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;

Kiracı olunan yerlerin hemen hemen tamamından çıkarak ciddi bir tasarrufta bulunuyoruz. Personel alımında da tasarruflu olunacak.

Kamu harcamalarında mümkün olan en yüksek tasrrufu gerçekleştirerek bütçe dengesine katkıda bulunacağız. Üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz. Elimizdeki kaynakları önceliği biten projelere vereceğiz.

Özellikle faiz konusundaki hassasiyetim aynıdır. Değişen bir şey yoktur. Merkez bağımsız, o kendi kararını alır. Özel sektöre ait bankalar var onlar da Merkez Bankası'nın kararına bakıyor. 50'lere varan şu anda faiz uygulaması var.

Reel sektördeki yatırımlarını neye göre yapacak. Özel sektör bankalarının bir çoğu kredi musluklarını da açmıyor. Yüzde 50'lere varan faiz oranları olduğu zaman içinizde o kadar kazanan var mı bu ancak esrar eroin ticaretinde olur. Faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız, vesile olamayız.

TÜSİAD diyor ki faiz çok yüksek ben de diyorum ki bu yüksek faizi düşürelim. Hedefimiz üretimi, verimliliği ve tasarrufu esas alan bir ekonomik anlayışı yerleştirerek yaşadığımız sıkıntıların üstesinden gelmektir. Emin olunuz ki nice fırtınaları atlatan Türkiye bugünleri de geride bırakacaktır. Bu bir kriz değil manipülasyondur.

Bu yüksek faizi düşürelim diyorum. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir, tersini diyorsan bu işi bilmiyorsun arkadaş. Faiz ve enflasyon bir sebep netice ilişkisi olarak masaya yatırdığınızda faiz sebep enflasyon neticedir. Zira faizin oranını sen tespit edersin enflasyon o akışta kendisi oluşur.

Merkez Bankası her zaman yıl sonu enflasyon tahminlerini açıklıyor. Ben bugüne kadar Merkez Bankası'nın açıklamış olduğu enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim.