ugurgencer4134 @ gmail.com

Hep söylüyor ve yazıyorum “makamlar kimsenin tapulu yeri değildir.”

Gelenler gidenler elbet olacak

Makamlar boş kalmayacak

Kimi zaman gelen gideni aratacak, kimi zaman giden aranacak!

Hayat devam ettiği sürece özel sektörde olduğu gibi kamu kurumlarında da gelenler, gidenler, inenler, çıkanlar mutlaka olacak.

Haksızlığa uğradığını düşünenler, kendisini bulunmaz hint kumaşı sananlar, benim arkamda dağlarım var diyenler, işini severek yaparken örnek olup farkındalık yaratanlar, kurumunu kendi evi gibi görenler ve makamından ötürü sunulan imkanları “har vurup harman savurarak”  sadece maaş kartını düşünenler, elbette var olacak. Beş parmağın beşi bir değil! Hepsi olacak.

Kimisi sosyal medyada olup yan gelip yatacak.

Kimisi emekli olduktan sonra ne yaparım derdine düşüp çevre derdine düşecek.

Kimisi sahada olup Devletin gücünü vatandaşına hissettirecek.

Kimisi emanet makamlarda caka satacak.

Kimisi hem çalışacak hem de tasarruf tedbirlerine özen gösterecek.

Kimisi günü kurtarayım derdine düşüp imkanları gavur malı gibi kullanacak.

Kimisi mavi boncuk dağıtacak.

Kimisi gece gündüz harıl harıl çalışacak.

Kısaca her yiğidin bir yoğurt yiyişi bir olmayacak.

Sadece liyakatla bilek gücüyle gelen herkesi, kişilerin desteği ile gelen vefa adına yerimden olurum diye kişileri mutlu etmekle gününü geçirecek.

Suya sabuna dokunmayanlara gelene hoş geldin, gidene güle güle demek düşecek.

Çiçekler, çikolatalar, hediyeler havalarda uçuşacak

Kimsenin iyisi kötüsü elbette bizi ilgilendirmiyor.

Bizi ilgilendiren giden bürokratın sorumlu olduğu yerlere ne kattığı, gelenin ilave neler katacağı olacaktır.

Yoksa sen iyiysen herkes iyidir.

İnsan biriktirmek elbette güzel önemli olan arkada hoş bir sada bırakmak olduğunu biliyor olsak ta gidenin ardından hoş mu boş mu sada bıraktığını sorgulamak için neler katıp, neler bıraktığını sorgulamak gerekir.

Ancak günümüzde sorgulamak yerine…

Eksik yok!

Hata yok!

Sorun yok!

Yanlış yok!

Başarısızlık yok!

Gidene bay bay, gelene hay hay..

Sonra diyoruz ki neden tay tay

Makamlar, koltuklar boş kalmaz

Masa dediğin bir gecede boşalır sabahına donatılır.

Boşaltırken önemli olan “ben devletimin bana emanet ettiği makamda görevimi alnımın akıyla yerine getirdim” diyebilmektir.

Bunu demek bana göre herkesle iyi olup mavi boncuk dağıtmak değil bana göre ne kazandırdığını sorgulamak gerekir.

Nasıl mı?

Aslında bir bürokratı sorgularken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin "tasarruf tedbirleri" genelgesini ne kadar yerine getirdiğine bakmak gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında gelen giden yöneticilere işinde başarılı demeden önce "tasarruf tedbirleri" hususunda incelemek doğru olacaktır.

Gidenler ve gelenler arasında benzer farklar mutlaka olacaktır. Benzemeyen farklar ise bana göre kamuda tasarruftur.

Gelen, giden yöneticiler arasında mesela enerji sarfiyatının hizmette küçülme olmadan en asgariye indirilmesiyle ilgili bir kıyaslama yapılabilir.

Doğalgaz faturaları rakamsal olarak gelen zamlar göz önüne alınarak kaç m3 yakıldığına bakılabilir.

İnsan kaynağının verimli kullanılması konusu irdelenebilir.

Kamu personelinin eğitim ve geliştirme faaliyetleri kalitesinin arttırılması konusuna bakılabilir.

Kurum araçları yakıtları tasarruf açısından çok önemlidir.

Unutmayalım tasarruf olan yerde başarı başarı olan yerde huzur olur.

Boş kalmayacak makamlarda gidenlerin yerine gelenleri kıyaslamak için önemli olan tasarruflara bakarak kıyaslama yapmak gerekir.

Rabbim kamu kaynaklarının maksadına uygun kullanan ve kullandıran yöneticilerin sayısını artsın.

“Kendi menfaati uğruna her şeyi yok sayan insanların eninde sonunda varacağı yer hüsrandır.” Farabi.

 

Mutlaka bir gün

Ya TV’de ekranda karşınızda

Ya Radyoda

Ya da Gazete köşelerinde mutlaka yolumuz kesişecektir.

 

Kalın Sağlıcakla,