Karanlık soğuk duvar, sırtımı dayadığım
Titrerim örtenim yok, yazı bilmezim
Hiç mi şafak sökmüyor, güneş mahpus mu?
Pejmürde gözlerimde, karanlık gardiyan mı?
Sorarım duyanım yok, yazı bilmezim.
Geceler siyah kefen, sarılıp uyuduğum
Korkarım saranım yok, nazı bilmezim
Hiç mi ezan okunmaz, camiler yasta mı?
Titrek kulaklarımda, hayalet nöbetçi mi?
Ağlarım duyanım yok, nazı bilmezim.
Hayaller yağlı urgan, basıp ta yürüdüğüm
Düşerim tutanım yok, yol iz bilmezim
Hiç mi nevruzlar açmaz, ilkbahar kilitli mi?
Büzüşmüş ellerim de, tipiler inzibat mı?
Donarım pusulam yok, yol iz bilmezim
Alnımda ecel teri, silip ’de ısındığım
Yanarım dumanım yok, közü bilmezim
Hiç mi derman bulunmaz, hekimler sürgünde mi?
Fersiz bakışlarımda, ateşler bekçiler mi?
Tutuşurum külüm yok, közü bilmezim.
İçimde derin yara, hasretindir sevdiğim
Açıp da bakanım yok, sızı bilmezim
Hiç mi vuslat görünmez, hâkimler yeminli mi?
Tutsak yüreğimde, kelepçe kâtipler mi?
Kararı bozanım yok, sızı bilmezim.
Ağlarım soranım yok, dostu bilmezim
Söylerim sazım yok, nota bilmezim.
Hayat dediğin, bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye esir kalmak gibi..
Yüreği güzel dayıcım,kaleminin derinliğide senin gibi Engin olduguna kanıt.
Rabbim huzurunu baki kılsın.