Her çiçek bir kitaptır, her canlıya ayrı bir sayfası açılır, ayrı bir mesaj iletir. Mesele bakıp da görebilen bir gözün olmasında yatıyor.
Bu yıl sağ olsun bir arkadaşım iki kovan arı hediye etti bize.
Bu sayede arılarla çiçeklerin konuşmasına, alışverişine canlı tanık olduk. Arıya talebe olmak, arının gözünden çiçeği okumak, yazarını tanımak ….
Arılara bal yapmasını öğreten, çiçeklere kokmasını, özünde bal saklamasını öğretmiş. Çiçek bir kitap, arı iyi bir okuyucu. Okuduğunu anlayan, bal yapıp sırlayan iyi bir öğrenci ve iyi bir öğretmen.
En çok arılar; en güzel kokanın, en güzel çiçeklerin üzerine konuyor. Âmâ incitmeden, çiçeğe en ufak bir zarar vermeden kitabı okuyor, dersini alıyor. Aldığı bu dersi peteğe yazıyor, tüm kâinatın emrine sunuyor.
Okumasını bilene her petek bir kitap, her kovan bir okul.
Her çiçek bir kitaptır, arıya ayrı insana, ayrı sayfası açılır. Her satırı başka bir sırrı anlatır.
Beyaz gül masumiyeti, kırmızı gül aşkı, ağlayan gelin isyanı, karanfil kalp kırıklığını, menekşe vefayı, orkide kıskançlığı, hanımeli şefkati, nilüfer hürriyeti, kardelen sebatı, gelincik ayrılığı, papatya bolluk ve sıhhati, zambak nezaketi, akasya zarafeti, mimoza alınganlığı, sardunya birliği ve dirliği, lavanta huzuru, nergis saygınlığı hatırlatır.
Her bakan görür mü, her gören anlar mı?
Anlamak için öğrenci olmak lazım, öğrenmeye istekli olmak lazım, okumak lazım, okuduğunu anlamak lazım.
Yoksa herkes zambak çiçeğini görür ve tanır ama ne zorluklarla ortaya çıktığını ne anlama geldiğini idrak edemez. Zambaklar en ıssız yerlerde ve zor şartlarda açarlar. Saflığı, asaleti ve doğurganlığı simgelerler.
Saflık ve asalette zordur. Her yerde her zaman karşınıza çıkmaz. Karşınıza çıkarsa herkes anlar ama herkes kıymetini bilmez.
Ezan çiçeği akşam ezanıyla olanca güzelliğiyle açar, sabah ezanıyla içine kapanır. Karanlığı aydınlatan bir ışıktır ezan çiçeği. Karanlıkta görmesini bilen için bir çiçek, okumasını bilen için bir kitaptır. Bütün geceyi uyuyarak geçiren, ezan çiçeğini nerden görsün nerden okusun. Ancak zahmete katlanıp, uykusundan feragat edebilenler görebilir, okuyabilir.
Zahmetsiz rahmet olmaz.
Akşam batan güneş, sabah yeniden doğuyor. Batmayı göze alamayanlar, sabah nasıl doğsun?
Her yerde çiçek açmaz, her açan çiçek de güzel kokmaz. Ama her açan çiçeğin bir talibi vardır.
Arı çiçeğe, sinek gübreye konar. Arı çiçek için, gübre sinek için yazılmıştır.
Size bir demet çiçek sunanın kıymetini bilelim. Bir demet çiçekle kapınızı çalanları asla geri çevirmeyelim.
Gönülden gönüle açılan kapılardır çiçekler.
“İnsan, evrende gövdesi kadar değil gönlü kadar yer kaplar”.