Leyla ananın gözyaşları
Bir ana vardı karşımda, gözyaşları sel oldu içime aktı.Yüreğimde derin yaralar açtı. Ömrümden gün çaldı. Gözlerimi yumdum, yüzüne bakamadım. Kederiyle esir aldı bütün kelimeleri. Konuşamadım ve dakikalarca sustum. İçime üzüntümü kustum ve zamansızlığa küstüm. Hangi edebiyatçının sözü kifayet edebilir, hangi şairin şiiri, bir ananın yavrusunun ardından yaktığı ağıta denk gelebilir.
Bu gece ay yitik, yıldızlar yok bu gece. Kör karanlığın içerisinde yolumu kaybettim ve bir ananın acılı yüreğine sığındım. Sanki yitirdiği yavrusunu yeniden bulmuş gibi beni sevgisiyle sarıp sarmaladı. Gözyaşlarıyla susuzluğumu giderdi, ağıtlarıyla ruhumu uyandırdı:
-Yanar oğul, yanar ruhum. Yanar evim, yanar Erzurum.
-Susmam oğul, susamam yavruma sesimi duyurmam lazım. Ayrı düştük, yavrum oralarda korkar, sesimiduyurmam lazım.
-Çamlığın başında tüter bir tütün, acı görmeyenin yüreği bütün
-Evladımdan ayırdılar bu yazın, böyle mi olacaktı alın yazın
Ağıtlar, ağıtlar, ağıtlar
Yok, belli ki daha veda edememiş oğluna. Biricik oğlunu henüz toprağa verememiş. Yüreğimi kökünden söktü aldı bu sözleri. Kelimeler düğümlendi boğazımda. Oralar nasıl? Oralar? Bilmiyorum ki ben? Siz okumuş insanlarsınız. Oralarla ilgili kitaplar okumuşsunuzdur. Fikret’im oralarda bensiz ne yapar?
Anaların yüreği evlatlarının peşinden yürür derler. Beni günde bir kez olsun yanına alırlar mı? Var mı uzaklarda serin ama üşütmeyen, sıcak ama terletmeyen bir yer? Var mıdır çayını, çorbasını ne sıcak ne soğuk tastamam önüne koyacak bir yaren? Önümüz kış ya üşürse? Ona bir yorgan uzatabilecek miyim? Ya ….
-Sürün cezveleri, sürün kaynasın
-Fikret gelsin, oyununu oynasın
-Kahpe felek muradına doymasın
-At üstünde kuşlar gibi dönen yar
-Kendi gidip ahbapları kalan yar
Tepeden tırnağa evlat acısı. Rabbim hiçbir anaya, babaya evlat acısı tattırmasın. Hangi söz bir ananın yanan yüreğini söndürür. Hangi söz bir anayı teselli edebilir? Sözün tükendiği yerde, Leyla anamızın yüreğine sığındım. Ben sığındıkça o evladını sarıp sarmalar gibi bağrına bastı. Beni teselli etmek yine ona kaldı.
Allah hiç kimseye taşıyamayacağı bir yük yüklemeyeceğine göre, evlât acısına karşı da insanı güçsüz ve çaresiz bırakmayacaktır. Allah Leyla anamıza sabırlar versin inşallah.