ugurgencer4134 @ gmail.com

Hadi ihtiyaç duyduğunda ticari anlamda başkalarına gidiyor kendini unutturuyorsun.

Sosyal medyada burnundan kıl aldırmıyorsun.

Telefonu eline alıp nasılsın diyemiyorsun.

Watsaptan selam kelam yazamıyorsun.

Bayramda, seyranda yok oluyorsun.

Vefa nedir bilmiyorsun.

Tek bildiğin şey işin düştüğünde telefona sarılıp arıyorsun.

İnsana sormazlar mı? Hangi yüzle arıyorsun!

Rahmetli Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş; “Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini.”

İşi düşen ulaşıyor, işi düşen buluyor.

Hele ki günümüzde kimsenin kimseye ulaşamama gibi bir şansın yok.

Telefondan, sosyal medya mecralarından isteyen istediğine ulaşabiliyor.

Yeter ki işi düşsün yeter ki istesin bulunamama gibi bir şansın yok!

Yahu kardeşim, bırakın tatlı su kurnazlığını.

Bırakın “köprüyü geçene kadar” ayı, dayı oyunlarını.

Vefalı olun yeter!

İnsanları insan oldukları için sevin sayın.

İnsana insan olduğu için değer vermeyenler kesinlikle “vefa” nedir bilmeyenlerdir.

Ya var olun ya da hiç olmayın.

“Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” dedirtmeyin…

Hayırsız, vefasız olmayın. İnsanlara insan oldukları için değer verin şayet vermiyorsanız da menfaatiniz uğruna yalakalık yaparak “köprüden geçene kadar” sevgi gösterisinde bulunup kendinizi daha fazla komik duruma düşürüp alçalmayın. “Dağ Dağa Kavuşmaz İnsan İnsana Kavuşur” sözünü de unutmayın!

Ticaretini yaparken, çalışacağın sektör içinde olan insanları seçerken sana bir telefon kadar yakın olan, yeri geldiğinde seni onure edecek insanları seç!  Aksi halde işin düştüğünde duyacağın cevap maddi manevi kazandırdıklarını ara olacaktır.

Vaktini harcarken vefayı sadece bir marka olarak görenlere değil? Gerçekten hatırnaz, vefalı, kalbiyle ağzı bir olan, iyi insanlar için harca ki nankörlük gördüğünde üzülen sen olma!

 Kısacası hayat kısa yol uzun “Yürüdüğün yolda kimseyi bekleme, işi düşen sana yetişir.” Bunu da unutma!

 Saniyelerle yarışılan bir hayat kimin ne olduğunu, ne olacağını bilemezsin.

İnsanı insan olduğu için sevecek sayacaksın ki ummadığın anda sudan çıkmış balık gibi olup kendini virgül gibi eğilmiş hissetme!   

 İnsanların işine yaradıklarını düşündüğün noktada sonradan yırtık dondan çıkar gibi çıkmayacaksın! İşe yaramayacağını hissettiğin noktada da toz olup kaybolmayacaksın!

 “İnsan İnsana Her Zaman Lazım Olur.”

 Karşındaki kim olursa olsun seni gördüğü kadar gör ki; kendisini bulunmaz hint kumaşı sanmasın. “Seni tanıdığım güne lanet olsun.” demeden yanlış insanların üstünü hiç vakit kaybetmeden çiz ki seni yolundan edip ömrünü boş yere tüketmesinler.

İyi niyetinizi fırsat bilip sizi tek kullanımlık selpak gibi görüp gözünüzün içine baka baka kullanmaya çalışan kurnazlara müsaade etmeyin.

 "Kurnaz insanlar kendilerini halk adamı olarak tanıtmayı iyi bilirler. "Victor Hugo

 Yazımı İvan Gonçarov’un çok hoşuma giden güzel bir sözüyle noktalıyorum. "Kurnazlık bozuk para gibidir. Onunla büyük şeyler alınmaz. Bozuk para ile bir insan ancak bir kaç saat yaşayabilir. Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz, ama onunla geniş bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz. Kurnazlık kısa görüşlüdür."

 

Kalın Sağlıcakla,