info @ istanbulungazetesi.com

Yüce Allah’ın bize bahşettiği dünyayı düşünelim oksijen, yağmur, kar, rüzgar, fırtına, ormanlar, türlü türlü kokan bitkiler, her birinde ayrı lezzet olan meyveler.

Hava, kara, denizden nasibimizde olan helal gıdalar.

Bunların varlığını anlamak, kıymetini bilmek noktasında gören göz, duyan kulak, yürüyen ayak, tutan el, öğüten diş, yutan ağız, tadan dili vermiş.

Lütfen tehlikeyi görelim. Çağdaşlığın akıl, ruh, beden güzelliklerine faydalı işler yapmak olduğunu bilelim.

Kavram kargaşası yaratarak aklımıza hükmetmeye, sağlığımızı katletmeye çalışan; insanlığı zehirleyip sermayelerine milyarlarca para katan, dünyadaki varlıklarını ölümsüz sanan akıldan, vicdandan yoksun doyumsuzların, kapitalizmin uşağı kişilerin kasalarına helal kazançlarımızı aktaranlardan olmayalım. Onların sömürü ile ürettirdiği tütünlerin zehirini ciğerlerimize doldurmayı tercih etmeyelim.

Lütfen zehirin zararlarını bilen torunlarımızı, çocuklarımızı, sevenlerimizi üzmeyelim, var oluş sebeplerimize uygun yaşamı tercih edelim.

Rabbimizin tertemiz lütfettiği ciğerlerimizi kirletmek adına atın ölümü arpadan olsun diyerek "Bir paket zehir rica etsem" demeyelim. Zehir yerine bir paket ÇEKİRDEK isteyelim, zehir aklımıza geldiğinde çekirdek çıtlayalım, ağız tadıyla yaşayalım.