turancevik @ gmail.com

Acılar yarıştırılmaz

 

Her günün belli vakitlerinde dünyanın herhangi bir yerinden, herhangi bir köşesinden gerek televizyonlar aracılığıyla gerek sosyal medya aracılığıyla önümüze düşen ölümlerle, gözyaşılar la, acılarla yüzleşiyoruz.

Bazı acılar bize hafif bir dokunup teğet de geçebiliyor, bazılarını yüreğimizin derinliklerinde hissedebiliyoruz. Bazılarımız, durduğu yere bağlı olarak acı çekenlerin acılarını, gözyaşlarını yeterince görmeyebiliyoruz.

Geçmişin ince hesapları, kişisel egoların vicdanları esir aldığı zamanlar, toplumun belli bir kesimini sağır ve dilsiz yapıyor.

İnsanlar hangi dünyaya kulak kesildiyse öbürüne sağır diyor şair. Kendi acısıyla, ya da kendinden bildiklerinin acılarıyla diğerlerini kıyaslıyor. Onlarda bizim başımızda bu olaylar varken şöyle davranmışlardı tarzı kabili kıyas kabul edilmeyecek vicdani körleşmeyi meşrulaştırma gayreti güdüyorlar.

Oysa insanı insan yapan, benim gibi olmayan, bana benzemeyenler içinde duyulan merhamettir.

Zalimler dünyanın neresinde olursa olsun hep aynı kaynaktan beslenirler. Suriye’de de olsa, Filistin’de deolsa; Arakan ’da da olsa Ukrayna’da da olsa zalim zalimdir, mazlumda mazlumdur.

Zalimlerin ve onların çeşitli bahanelerle mazlumların üzerine bomba olup yağdıkları bir dünya bizi tanıklığa çağırıyor. Zalimlerin, zalimliklerini meşrulaştırmak için uydurdukları bahanelerini haklı çıkarma gayretine düşmek tam bir aymazlıktır.

Gücün arkasında saf tutmak ancak güçsüzlerin ve vicdanı nasır tutmuş ahlakı zayıf kişilerin işidir. Ahlak bize yabancı olanların acılarına karşı da bigâne kalmamaktır.

Kıyıya vuran cansız bedeniyle insan olanları, insanlıktan nasiplenmiş olanları derinden sarsan Aylan bebeğin acısıyla, Ukrayna’da kadın doğum hastanesinde bombalar altında doğum yapan, dünyaya bombaların sesiyle gözlerini açan bebeğin acısı aynı acı. Hiç kimse bu zulümleri yapan zalimlere haklı gerekçeler üretmeye kalkmasın.

Kalbiyle, merhametiyle neşvünema bulmuş bir toplumun bir milletin fertleri olarak, acıya, zulme, kıyıcılığa karşı durmaya, merhamete çağırır bizi geçmişimiz ve geleceğimiz.

Kem sözler, bize karşı, bizden olanlara karşı duyarsızlıklar bizi onlara benzetemez, benzetmemeli. Onların kötü olması, bize kötülük yapmaları aynı hakkı bize doğurmaz. Kötülükte benzeşmek bizi onlar gibi yapar.

Oysa bizi biz yapan değerlerimiz, kalpten çıkacak, yine kalbe dokunacak nidalardır, eylemlerdir.

Gözyaşlarının, yabancı dili yoktur. Dünyanın her yerinden, her yaşta insanın anlayacağı ortak dildir.Vicdanlar adaleti sağlayacak son sığınaklardır.