info @ istanbulungazetesi.com

APORTTA BEKLEYENLER...

Etrafımızın ateş çemberine dönüştüğü zaman dilimindeyiz.

İçerde ve dışarda iradelerini zalimlerin elinde bulunduran, APORTTA bekleyenlerin yoğun olduğu sürecin içindeyiz.

"Saldır." emrini alanların saldırıları sırasında, Milletimizin top yekün güçlü direnişleri karşısında kuyruklarını arkalarına sıkıştırarak havadan , karadan , denizden sahiplerine nasıl sığındıklarını sosyal medyadan , Ulusal basından , Kamunun yöneticilerinin beyanlarından öğrenmiş bulunmaktayız.

Doğduğum şehirde Aportta bekleyenlerle yaşadığımız anıyı paylaşmanın önemli olduğu düşüncesindeyim.

2009 yılı Kars, Ardahan, Iğdır illerimizin seçim koordinatörü olmam sebebiyle Kazandığımız yerlerde belediyecilikteki tecrübelerim gereği
Başkanlarımızla istişaremiz devam ediyordu.

Bürokraside üst düzey yöneticilik yapmış olan,
Seçimi yeni kazanmış, Vatanına bağlı , Devletine sadık, memleketine sevdalı, halkına saygılı Kars Belediye Başkanımız beni aramıştı.

Başkanlık makamına tarihçi, araştırmacı yazar, aynı zamanda gazeteci olduklarını söyleyen 3 kişinin geldiğini birinin Ermenistan vatandaşı diğerinin Fransız ve Amerikan vatandaşı olduğunu, ortak yanlarının ise üçününde Ermeni asıllı olduklarını söylemişti.

Araştırmalarını rahatça yapıp tarihe ışık tutacak, Kars'ın tarihi zenginliklerini ortaya çıkaracak çalışmalarına destek olunmasını istemişlerdi.

Bu desteğin verilmesi halinde yapılan iyiliğin altında kalmayacaklarını söylediklerini Başkanımız bana aktarmıştı.

"İstekleri nedir başkanım?" diye sorduğumda.

"Belediyeden resmi plakalı araç ve onlara eşlik edecek bir şoför verirsek rahat çalışabileceklerini söylüyorlar." demişti

"şu anda neredeler?" diye sorduğumda.

"Makamdalar yan odadan konuşuyorum."

Başkanımız kendine has soğukkanlılığı olan kıymetli bir şahsiyetti.

Araştırmacı yazarlara şu cevabı verme noktasında ortak karara varmıştık..

"Bürokrasiden gelmiş DEVLET işleyişini bilen Belediye Başkanı olduğunu söyleyecek. Hukuk Devletinin kanun ve kurallarına bağlı olarak görevini yapma mecburiyetinin olduğunu söleyecekti.

Size görevlendireceğimiz aracımız kaza yapabilir, sizlere ve şoför arkadaşımıza bir şey olabilir. Başka yerlerde başka zamanlarda bu şekilde çalıştıysanız nasıl çalıştığınızı, ne tür çalışmalar yapacağınızı belirten bir dilekçe ile taleblerini iletmeyi isteyecek.

Pasaportlarının fotokopilerini eklemelerini kaldıkları oteli, ne kadar kalacaklarını belirtmelerini rica edecekti..

Bilgilerin Valilik makamına sunulacağını, gerekli izni almak için' talepte bulunulacağını söyleyecekti.

Bu ifadelerimizden hoşlanmayacaklarını tahmin etmiştik..

Şansımızı deneyelim istedik...

Konuşmamızın bir saat sonrası Başkanımızı aradım.

"Sayın Başkanım tarihçi gazeteciler ne oldu?" demiştim.

"Pasaportlarının otelde olduğunu onları alıp geleceklerini söylediler, gittiler gelmediler." demişti...!

"Başkanım, hemen bir kişiyi görevlendirip kaldıkları otele gönderebilirmisin ricasında bulundum.

Başkanımız gereğini yapmıştı ve beklediğim sonucu almıştık. Adamlar buhar olup uçmuşlardı...

Yani APORTTA bekleyenler, Belediye Başkanımızın kararlı duruşu karşısında apar topar şehri terketmişlerdi.

Geçmişten bu güne yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki;

Devletin yetkili kurumlarına seçilenlerin DEVLETİN BEKAASI için bulunduğu makamlarda gerekli hassasiyetleri göstermesi , bir takım masumane girişimlerle bilim adamı , tarihçi, yazar. sanatkar görünümdeki şahıslara karşı uyanık olup gerekli tedbirleri alması gerekir.

GÜN;
DEVLET MİLLET el ele, hep birlikte CENNET VATANI emanet eden şehitlerimizin ruhlarını şad etme günüdür.

GÜN;
Kardeşler arasına nifak sokan HASİM olmamızı isteyenlere karşı, kardeşlik hukukumuzu koruyup birbirimize karşı HASBİ olduğumuzu gösterme günüdür...

Gün insanlığın barış ve huzur içinde yaşamasının teminatı olacak. Dünyayı küçük cennet olarak yaşatacak, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET' inin gücünü artıracak çalışmalara desteğimizi sürdürme günüdür.

GÜN;
Karşılaştığımız, karşılaşacağımız şartlar ve zorluklar ne olursa olsun, elmanın sapı, armutun çöpü demeden, nefsimizin esiri olmadan, MİLLİ İRADEYE ve BAŞKAN' ına daha fazla sahip çıkma günüdür.