DOKTRİN SİYONİZM...!
Siyonizm üstün ırk kavramı içinde kendini Dünyanın efendisi ilan eden sapık zihniyettir.
Siyonizm, uluslararası konjonktürde kendisine meşruiyet oluşturmak için İsrail adıyla Devlet kimliği almıştır. Devşirilmiş dini inancın arkasına sığınmışlardır.
Siyonistler yıllarca belli periyotlarla Filistin halkına yönelik vahşetlerini meşrulaştırmak, sınırlarını her geçen gün büyütmek için nasıl organize oldukları bilinmeyen, birkaç füzenin sivil yaşam yerlerine düştüğü bahanesiyle katliamlar yapmıştır. Her seferinde sınırlarını büyüterek işgali devam ettirmişlerdir.
Devletlerinin korunması noktasında meşru savunma hakları olduğunu dünyaya ilan ederek uluslararası kamuoyu baskısının önünü kesme gayretini sürdürmüşlerdir.
Uluslararası baskının icraata dönüşecek hale geldiklerini anladıkları anda yapılan barış görüşmeleri neticesinde ateşkes mutabakatına varılmıştır diyerek Dünyadan gelecek tepkileri soğutmuşlardır.
Gazze'de Filistin'li kardeşlerimizi hunharca katledenlerin uluslararası baskılar artınca çark edecekleri aşikardır.
Aynı tavrı tekrar koyacaklar ve yapılan görüşmeler neticesinde ateşkes anlaşmasına varıldığını beyan edeceklerdir.
İşgal planlarını uygulamış olmanın rahatlığı içinde yeni bir füze saldırısına kadar bekleyeceyeceklerdir.
Kısaca ifade etmek gerekirse binlerce masum insan şehit olmuştur. Binlerce mazlum insan evlerinden edilmiştir.
SİYONİZM DOKTRİNİ yine İTRAİL üzerinden, silahsız gezen, dilde KURAN, kalpte İMAN olan mazlum GAZZE'lileri orantısız güç kullanarak hunharca şehit edip topraklarını istila etmeyi dünyanın gözü önünde sürdürmektedir.
Bu çatışmaların sadece FİLİSTİN'LE sınırlı olduğunu sanarak bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenlerinde başına SİYONİZM er geç bela olacaktır.
Ortada İTRAİL diye bir DEVLET yok, insanlığın başına bela olacak SİYONİZM TERÖR ÖRGÜTÜ var. Bu belanın BABA'sı Avrupada olan, EVLADI okyanus ötesinde devleşen, MAŞASI ise İTRAİL dir. Bunun en açık deşifresini GAZZE de gördük. Baba ve evlatın liderleri jet hızıyla uçarak İTRAİL'e geldiler SİYONİZMİN hamisi olduklarını gösterdiler.
Bu durumu soykırım olarak nitelendirmek, siyonizmin ekmeğine yağ sürmektir.
Siyonizm kendisi gibi inanmayan, hükmettiği topraklarda köleleri olmayı kabul etmeyen herkesin, her kesimin, her rengin, her inancın, her toplumun katlini meşru gören insanlığın başına bela olan, şeytanın insan kılığına bürünmüş temsilcisidir.
Amerika kıtasında kızılderililere, zencilere, Afrika’da siyahi mazlum insanlara , Filistinde müslümanlara uygulanan vahşet siyonizm doktrininin teazürüdür.
Geçmişte yaşadıklarımızı düşünürsek Türkiye’nin yıllardır ayağına pranga, kollarına kelepçe vurmak isteyenlerin, Dünyada insanlığın başına bela olan, sapık zihniyet siyonizmin baş hamileri olduğu gerçeğidir.
1960’lı yıllarda asılan rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşları.
1970’li yıllarda Siyonizmin devleşen evladını , itrail maşasını pretosto eden gençler üzerinde oluşturulan yargılamalar.
1980’ darbesi,Gazi olayları,Gezi olayları,17 - 25 Aralık kumpasları,15 Temmuz hain darbe girişimi, siyonizm doktrininin maşası olan içimizdeki işbirlikçi hainlerin eseridir.
Bundan sonraki süreçlerde ekonomik olarak her alanda içimize girmiş siyonizm destekçilerinin ticari faaliyetlerine izin vermemeliyiz..
Sınırlarımızdan içeri siyonizm destekçisi olanların mamulunu sokmamalıyız.
Dünyaya 600 yılı geçkin bir süre adaletle hükmetmiş ecdadın torunları olarak, milli ürünlerimiz ile ihtiyaçlarımızı karşıladık öldük mü? Aksine sıralı ölümleri beklerdik. Şimdi içimiz dışımız yabancılaştı ani ölümleri yaşamaktayız. Yaprak dökümü gibi vefat haberleri almaktayız.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatan severleri, bayrak severleri, hak sever vatandaşları olarak, milli seferberlik ruhu ile siyonizm ve işbirlikçilerine karşı daha güçlü olmak için, popülizmden, gösteriş, şatafat ve riyadan uzak durmalıyız.
Dünyada huzur ve barış içinde yaşamak isteyen siyonist olmayan, insanca yaşama arzusu olan, dünyanın herkese yetecek kadar bereketli olduğuna inanan, barış yanlısı Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslüman' lar tüm insanlık hep beraber siyonizme geçit vermemeliyiz.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın huzurunu, onurunu yaşayanlar olarak, bu faşizm neden yahu demeyi bırakarak, hamaset yapanlara umut bağlamayarak , artık yeter , dur demek için Cumhurun Başkanlığı riyasetinde çalışmalarını yürüten hükümetimizin, devletimizin, sağlık, teknoloji, bilişim, uzay, yer altı, yer üstü, eğitim, ulaşım, savunma dahil her alandaki başarılı faliyetlerini, birlik içinde canı gönülden desteklemeliyiz.
