Vatanımızın her bir yöresini huzurla dolaşmış; onbinlerce, vatandaşımızla hasbihal etmiş, Devlet-Millet kaynaşması için gönül köprüleri kurma gayretini yıllardır sürdürmüş, olmanın onurunu yaşarken. İçinde bulunduğumuz şartlar ve koşullarda yaşamın olmazsa olmazlarına sahip olan insanların, yaşamın olmasa da olurları yüzünden hayatlarını huzursuz yaşayıp, Dünya’larını karatmalarını anlamakta güçlük çekiyorum.
783.562 km2’lik doğudan batıya, güneyden kuzeye dört mevsim, yedi iklimin bahşedildiği vatanda yaşıyoruz.
Doğuşundan batışına kadar güneşin seyredildiği güzel VATAN'ımızda nefes alıp vermekteyiz.
Verimli denizler, bereketli topraklar ovalar, uçsuz bucaksız ormanlar, eşsiz meyveler, binbir çeşit çiçeklere sahibiz. Halk diliyle ifade etmemiz gerekirse temiz hava, bol gıda ile mükafatlandıran yaradanın emanetçileriyiz.
İstisnalar olsada, kültürel farklılıkları zenginlik gören, vara şükreden yoka sabreden, sahip bulunduğu VATAN'ı uğruna ölümü ölümle korkutan, şehadet şerbeti içmeyi ŞEREFİ bilen onurlu MİLLET'iz.
Emperyalist ülkeler ve içimizdeki işbirlikçi hainlerinin ülkemiz üzerinde oynadığı oyunlarla algı ile yönlendirilebilen toplum olma eğilimine çekilmek isteniyoruz. Farkında olsak bile bireysel kırgınlıklar, çevresel etkileşimler, safiyane hassasiyetler yüzünden gerçeklere kör ve sağır bırakılmak arzusu ile algıyı pazarlayanların tezgahına gelmek konusunda zaafiyet içinde olanları görmekteyiz.
Yaşadığımız topraklari VATAN' ın vazgeçilmez parçası olduğuna inanmış. Vatanın korunması, gelişmesi için, içerdeki hainlere dışarıdaki zalimlere karşı verilen her türlü mücadeleyi ŞEREF bilmis ecdadın torunlarıyız.
Asli görevi VATAN’ın sınırlarını korumak, zalimlere korku salmak, mazlumlara umut olmak olan ordumuzun yerleşkesini PEYGAMBER ocağı, askerimizi de MEHMETÇİK olarak biliriz. Değerlerimize hakaret vari ifadeler kullananları soyu belli olmayan, şerefden yoksun hainler olarak görürüz. Mehmetçik’i şehit edenlerle işbirliği yapan, dolaylı veya dolaysız yoldan destek veren kişileri soyu MUAMMA hainler olarak tarihin kirli sayfalarına yazdıracak asil Milletiz.
Bizim Suriye’de ne işimiz var?
Libya’dan bize ne? Irak bizim sorunumuz değil. Azerbaycan'a silâh vermek neyimize? Ülkemiz batıyor, ekonomi çöktü, demokrasi yok, laiklik elden gidiyor.
Dolar fırladı, Euro zıpladı, altın tavan yaptı, "Ordu Satıldı" gibi söylemlerde bulunanların niyetlerinin ne olduğunu, kimin havuzuna su taşımak istediklerini iyi bilen vatan severleriz.
Çok fazla değil halkın iktidarı ve istikrar devam ettikçe 2023'ün sonlarına doğru, ithalata dayalı girdilerde daralma olacağını, teknolojide Milli ve Yerli üretimlerin, yeniliklerin daha ön plana çıkacağını. Petrol üretiminde dost ülkelerle, komşu ülkelerle işbirliği içinde olunacağının inancı içerisindeyiz.
İthalata dayalı ihtiyaçları kendi ülkemizde yapmayla ilgili gayretlerin daha aktif çalısmalarla tamamlanacağının, ithalatla ihracat arasında açığı kapatacak yer altı yer üstü kaynaklarımızı dahada verimli kullanacak günlere az kalındığının bilincindeyiz.
Dünyanın ihtiyaç olarak talep ettiği çoğu malzemelerin tedarikini sağlayan ülke olmaya yöneldigimizi bilmekteyiz . Böylece paramızın spekülatif girişimler ve mücadelerle değer kaybetmesine sebeb olan ticaretin daraltılacağından eminiz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin parasının değerini Dünya 5’ten küçüktür diyenlerin karşısında korunacak olup değerinin artacağına eminiz.
Yeter ki birliğimizi muhafaza edelim. Aramıza ayrılık gayrılık sokmaya çalışan Fitneye müsade etmeyelim. Çünki bizler Asaleti Atalarından gelen Kahraman Milletin ta kendisiyiz.
Güneşin 'Balçıkla' sıvanmayacağını bilmekteyiz.
