turancevik @ gmail.com

KİM BİLİR

 

Kim bilir, göğüs kafesimde bir güğüm kaynar.

Sabrımı yar, acımı ar yapar saklarım.

Kurusa da bahara meftun, körpe umutlar,

Turab olmuş gönlümde sarar beklerim

Toprağa düşende bir, toprakta pişende bir.

Gündüzün muştusunu geceye koyanda Bir.

Bir su ver, dirileyim kuruyan köklerimden.

Daralan göğsüme bir ferahlık ver.

 

Gözlerimde ki hüzzam, aczimin giryesinin yaydığı buhar.

Hüznüm, ruhumu çepeçevre sarmış esrik bir duvar.

 

Kim bilir, ruhumun sızısını yüzüme akıtır gözler

Katresi ab-ı hayat, havz-ı kevser misali saklarım

Bizar olsam da, kem gözlerin şehla bakışlarından

Kan çanağı gözlerimi güle bular koklarım

Ocağa düşende bir, ocakta pişende bir

Kutlu doğum sancısını içine koyanda Bir

Bir gül uzat, çıkayım hapsolduğum kafesten

Yaramı sarmalayan bir mualla ruh ver.

 

Dudağımda ki ağıt, divane gönlümün isyan çerağı

Her nağmesi, virane otağımın duman tüten ocağı