Bağlarımızın kuvveti manevi değerlerimizdeki ulviyette gizlidir.
Bizleri bölüp parçalamaya gayret gösteren emperyalist güçler...
Onların içimizdeki taşeronları, ırkçı söylemlerle kavgadan beslenen simsarlar bilmezlermi?
Anadolu'nun dört bir yanından akın akın gelerek Çanakkale'de şehit olan yiğitlerin, 'Ya Allah Bismillah! Allahu Ekber!' nidalarıyla yere düşen bedenlerinden akan kanlarının karışmasıyla toprak rahmetlenmiştir.
Hilal ve Yıldızın yansımasıyla Bayrağımız oluşmuştur.
Hangi etnik kimliğin bayrağı ay yıldızlı bayrağımızdan yücedir?
Bunun aksini düşünenler ancak ve ancak insanlıktan nasibini alamamış, kavgadan beslenen ırkçı insanlardır; ya da ÇANAKKALE'DE 'DUMLUPINAR'DA güzel yurdumuzu işgal edemeyen,
bugünün güçlenen TÜRKİYE korkusunu yüreklerinde hisseden zalim ve işgalci zihniyetlerin ülkemizdeki taşeronlarıdır.
Gün, bu gündür.
TEK BAYRAK,
TEK VATAN,
TEK DEVLET,
TEK MİLLET'in büyüklüğünde,
'Ne Mutlu Türkiyeliyim!' diyenlerin gayretleriyle,
Büyük Dünya'da onurlu vatandaş olarak var olmanın gururunu yaşamaya devam edeceğiz.
Emanetlerini korumak Atalarımıza borcumuz, gelecek nesillere sorumluluğumuz gereğidir. Çünkü kutsal vatanımız toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duran dedelerimizin emanetidir. Bayrak ise kahraman milletin onuru, şerefi, namusu, özgürlüğüdür.
Bu sebebledir ki Bayrak, Türk Milleti'nin kırmızı çizgisidir. Kuyruk acısı olan, komşumuzun IRKÇI siyasetçisi geçmişten ders alamamış olabilir. Büyüyen, gelişen zalime dik duran, mazlumlara kucak açan TÜRKİYE'ye karşı aklı selim düşünüp sempati duyan vatandaşların çoğalmasından kaygı duyanların korkusunun dışa yansıması da olabilir. İpsala'dan Türkiye'ye sadece hafta sonu geçirmek için gelen YUNAN vatandaşlarının TRAKYA'nın gönlü güzel insanlarından oluşturdukları, geliştirdikleri insani ilişkiler başarısız yöneticilerin canını sıkmış olabilir. Etrafımızı ateşten çembere çevirmek isteyen emperyalist güçlerin görevini yerine getirmelerini istedikleri taşeronu da olabilir. Amma lakin TÜRKİYE halklarını eskisi gibi bölmenin algı ile birlikteliklerini çözmenin, densiz siyasetçileri ile uluslararası ilişkilerimizi zedelemenin hesabı içinde olanların yanılgı içinde oldukları aşikardır. Türkiye çağın gereklerini hayata geçirme noktasında kararlıdır. Evrensel değerlerle MİLLİ İRADEYE hizmet noktasında istikrarlılığını sürdürürken, uluslararası ilişkilerde öncelikle barışa, dostluğa, menfaatlerin korunmasında eşitliğe önem veren duruşunu sürdürecektir. TÜRKİYE'nin Kabile devleti olmadığını, 1,7 Milyar İslam aleminin kardeşliğini savunduğu aşikardır. Kardeşler arasındaki ayrılık yüzünden emperyalist ülkelerin oynadıkları oyuna gelmelerini içine sindiremediğini dünyaya gösteren tek ülke Türkiye'nin olduğu herkesçe bilinmektedir. Her ne sebeble olursa olsun, güneşi balçıkla sıvayamazlar. Türkiye, BAŞKANININ önderliğinde, Topyekün dayanışma ile güçlenmeye, büyümeye, mazlumlara derman olmaya, zalimlere ferman yazma, komşularıyla barış içinde yaşama arzusunu devam ettirecektir. Zalimlerin cesaretinin korktularınla göz göze gelene kadar olduğunu dünya alem bilir. Lakin canımızı acıtan ise zalimler değil, onların içimizdeki işbirlikçileridir. Bayrağımızın ulviyetini anlamayanlar, ceddini TÜRKİYE'de değil; kanının çektiği yerde arasın. Çünki kahraman Milletin, Vatan gibi, Bayrak gibi, kutsal saydığı değerlerine ihanet edenlerin hesabını yarına bıraktığını ama yanlarına bırakmadığını unutmasın.
