SERMAYEYİ ÇOĞALTANLAR...!
İradesi dışında dünyaya gelen insanoğluna Yüce Rabb’im emek harcamadan, alın teri dökmeden, zahmetsiz, geri ödemesiz, faizsiz sermayeler yüklemektedir. Göz, kulak, ayak, dil, el, beyin, kalp ve her bir uzvumuz ihtiyaca binaen maksadına uygun tarafımıza sunulmuş en büyük sermayedir.
Her insanın doğumundan ölümüne kadar olan mücadelesinde karşılaştığı, yaşadığı, devam ettiği ve terk ettiği yaşamsal alışkanlıkları olmuştur. Pişmanlıklar duyduğumuz, hoşnut olduğumuz ve ne olduğunu anlamadığımız davranış biçimlerimizle kendimizi sorguladığımız hallerimiz olmuştur.
Yaşam içerisinde hayatı daha iyi idame etmek için planlar yapan insanoğlu, kendi iradesi ve özgüveni ile yaşama sarıldığında kendisine bahşedilen sermayenin üzerine farklı bakış açılarıyla sermaye katmanın mücadelesi içine girmiştir. Hayatımızın en önemli sermayesi olan organlarımızı bahşeden Rabb’imiz, organlarımızın ihtiyacı olan her şeyi en güzeliyle verdiğini ayetleriyle açıklamıştır. Faydalanmamız için gereken her şeyi, herhangi bir bedel istemeden insanoğluna bahşetmiştir.
Bazı insanlar ise yaşamımız için gerekli olan zaruri ihtiyaçlarımızın dışındaki bir sürü metaya, maddeye, sahip olabilmek için temiz ve yararlı sermayeleri yok etmekten çekinmemiştir. Doğayı, havayı, denizi, ovayı, vb... kirletmiştir.
Gönüllerde kötü rüzgarlar estiren duygulara meyil edilmiştir. Dedikodu, fitne riya, kibir, ego, enaniyet, benlik, bananecilik, hainlik ve sahtecilik hastalığına bulaşılmıştır. Bunların hepsine sebep olan bu fillere sarılanlar ne yazık ki hastalıklı durumu, sermayeyi çoğaltmak saymışlardır, gerçek sermayeyi askıya almışlardır. Hele bir bu dünyayı keyifle yaşayalım deyip, “Öbür dünyayı yaşlanınca düşünürüz”e yönelmişlerdir.
Yaşamın muhtelif safhalarında ekonomik anlamda güçlü olma, daha çok çalışma, daha fazla maddeye sahip olma düşüncelerini idealizm olarak görmüşlerdir.
Ne zaman ki dünyaya geliş sebebimizin evrensel değerler içindeki anlamını özümseyen, yaşamlarında bu değerler ekseninde hayatını idame etmeye çalışanlarla iletişim içinde ve gönül muhabbetleriyle bir arada oldum; çevremdekilere aşağıdakiler ve yukardakiler diye bakmayıp iyi veya kötü, zararsız ama faydasız insan olarak tanımladım. Ekonomik sermayeleri az olanlarında sofralarında bulundum. Evlerinde kalıp sohbet eden oldum. Cenazelerine, düğünlerine, acılarına, neşelerine katıldım. Yer sofralarında, üzüm yapraklı kamelyalarının altında, yıpranmış, rengi solmuş bir o kadar tertemiz kilimlerinin üstünde bağdaşla oturdum. Minicik bahçelerinde yetişen salkım domateslerinden, kıtır kıtır ısırılan sivri biberlerinden, dana gözü gibi simsiyah zeytinlerinden, otlaklar üzerinden beslenen kuzu etin den, gezen tavuk yumurtasından, lezzeti tartışılmaz tarhanasından, tavşan kanı çaylarından, sevgi ile yoğrulmuş hamuruyla yapılan ekmeğinden yedim. Samimi, riyasız, cömertçe dostça misafirperverliklerini yaşadım. Yüce Rabbimin verdiği sermayeyi, anlamsız mücadelelerle tüketmeme kararlılığında olan gönlü zengin insanların arasında oldum.
Gördümki Rabbimin altın tasta verdiklerinin üzerine Allah, Vatan, Bayrak Millet sevgisini koymayı en büyük sermaye saymışlar.
Unutmayalım.
İster iş adamı, ister işçi, ister kuyumcu, ister kalaycı, ister öğretmen, ister müstahdem, ister diplomalı, ister alaylı olsun sevgide cömert olanın, dostlukta riyasız olanın, siyasette ilkeli duranın milletine faydalı olanın sevgisine mazhar kılınmanın, çalılmalarına destek olmanın en kalıcı ve bereketli sermaye olacağına inanalım. Şerlerden uzak duran, hayırlarda yarışan insanlara omuz vermeyi sermayemizin üzerine katacağımız en büyük sermayelerden biri olduğunu unutmayalım. .
Makamlarda yetki sahibi olup adaletle hükmedenlerin.
Her türlü ekonomik imkanları olup hayırlarda yarışanların.
Günü geldiğinde ellerindeki her türlü imkanları devletinin bekası, milletinin birliği, vatanının bölünmezliği, bayrağının yüceliği için feda edecek kişilerin varlığını bilmenin mutluluğunu yaşayalım, ülkemizin güzel insanları adına huzur bulalım. Kibirden, enaniyetten uzak, içten konuşanlara saygı duyalım. Bereketlerini arttırması, sayılarını çoğaltması, ebedi hayatta mekanlarının CENNET kılınması için Rabb’imize dua edelim. İyilik sermayemiz olsun. Kötülüklere karşı kullanmak için elimizdeki maddenin gücüne manevi değerlerimizin gücü karışsın, sermayesi meta olan insanlıktan yoksun zalimlere karşı güçlü olmayı isteyelim.
Rabbim bizlere yaradılış maksadımıza uygun yaşamayı nasip etsin. Her türlü kötüden, kötülükten korusun.