info @ istanbulungazetesi.com

 Hava, su, gıda yaşamımız için ne kadar zaruri olsada, hastalıktan dolayı faydalanmakta zorlandığımız hallerimiz olur.  Bu durumda maddi imkânlarımızın, kasalarımızdaki kıymetli takılarımızın, içerisinde yaşadığımız konutlarımızın,   arabalarımızın huzurlu yaşam için fayda sağlamadığını görürüz. Aklımıza ilk gelen Rabbimizin inayeti, doktorlarımızın gayreti ile şifa bulmak olur.

 Sıkça olmasada doktorlarımızın karşılaştıkları agresifliklere şahit oluruz. Tasvip edilmesi mümkün olmayan hadiselere rağmen,  halkımızın büyük çoğunluğunun doktorlarımız için söylediği dua hep aynıdır; “Rabbimiz, sağlığımızı daim etsin. Mecbur kalmadıkça hastanelere düşürmesin, doktorlarımızın eksikliğini vermesin.”

 Koruyucu hekimin erken teşhisi ve tedavisi ne kadar önemli ise tedavinin ameliyatla olabileceğine ihtiyaç duyulduğunda doktorlarımızın elimizdeki bütün maddi değerlerden önemli olduğunu anlar, gözlerinin içine en duygusal ruh haliyle bakar, en yumuşak ses tonuyla cevapları inci gibi döktürürüz.

 En kıymetlimiz olduklarının hissini veririz.

 Tedavimiz biter, her şey normalleşir. Elimizdeki imkânlar ve fırsatlarla yaşam güzelleşir.

 O süreçlerde duygularımız farklı şekilde belirginleşir.

 "Dünya malı tümünden bizim olsa, ağız tadıyla yersek ehemmiyetinin olacağını anlarız ." ifadesinin ne kadar önemli olduğunu hissederiz.

 "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünün kıymetini biliriz.

 İnsanlığın en kıymetli varlıklarından birileri olan Doktorlarımızın, Yaşam Pınarlarımızın TIP Bayramları kutlu olsun.

 Rabbim gayretlerini daim eylesin.