DEĞERLERİN Mİ? DİĞERLERİ Mİ?
Ülkemizin dört bir yanında kamuoyu araştırması yapılsa “Değer”lerini bırakıp “Diğer”lerini tercih eder misin? diye sorulsa, mayası sağlam Milletimizin % 99,9 u tercih etmem der. Hatta diğerlerinden kastın nedir diye sorma ihtiyacını bile hissetmez. Ne yazık ki işin özünü bilen, değerlerini diğerlerinden aşağı göstermek isteyen % 0,1 lik inoğlu inler toplumumuzun küçümsenmeyecek kadar kesimini kendi yörüngesine çekmeyi başarıyorlar.
Mesela TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve MİLLETİNİN BİRLİĞİNİ temsil eden amblemin üstünü her hangi bir siyasi partinin amblemi ile kapatır mısınız? kapatılmasına müsade eder misiniz? deseler eminim çok yüksek tonda cevapla, gergin bir yüz, şimşek gibi çakan gözle tepki gösterir, kapattırmayız deriz.
Günümüz TÜRKİYE’sinde CUMHURİYETİN kuruluşundan bu yana Milli İradeyi şekillendirme gayretinde olan içteki hainler dışarıdaki zalimler, yazdıkları tiyatro, oynadıkları oyun, geliştirdikleri algı metodları ile değerlerimizi diğerlerinin arzu ve isteklerine peşkeş çektirme gayretinde oldular. Ne yazıkki toplum olarak bu oyunlara geldik, emperyalizmin oyun kurucularının başarıları sayesinde her 10 yılda bir DARBE gördük veya krizlerle ekonomik olarak çöktük, değerlerimize karşı yozlaştık. Toplumun cevherleri olabilecek memleket meselelerine duyarlı fidanları, Başbakan ve Bakanları, STK temsilcilerini, düşünür, yazar ve sanatçılarını ya dar ağacında seyrettik ya da işkencelere maruz kalan hallerini kulaktan kulağa fısıltılarla dinledik. Geçmişte ALYILDIZLI şanlı bayrağımız yerine 1 MAYIS’ta Taksim Meydanı’nda Mao, Lenin, Stalin, Marks’ın resimlerini ve başka ülkelerin objelerini koydurtanlar tepkimiz ülkenin bölünmez bütünlüğüne değil idare edenlerine diyor, işlerini kolaylaştırıyorlardı. Şimdi ise Milletinin birlik ve beraberliğini temsil eden CUMHURBAŞKANI ve FORSUNU kapatıp, Milletin değerlerinin, diğerlerinin değerlerine yenilmesine gayret ediyorlar.
Aynı argüman ve aynı ağızla tepkimiz RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a diyorlar. Milletin iradesiyle geldiği yerin meşruiyetini yok hükmünde sayıyorlar.
O halde Gelinen bu durumdan ne kadar mesulüz?
Siyasi tabularımızı evrensel doğruların üstünde gördüğümüz sürece ve algıya sebep olanların oyunlarına geldiğimiz sürece mesuluz.
Olumsuz gidişata nasıl engel olmalıyız ?
Rabbimizin bizlere verdiği sağlık oldukça kefenimizi giyene kadar değerlerimize karşı duyarlı olarak; aramıza ayrılık tohumları ekip, bizleri bölüp parçalayıp, sömürmek isteyenlerin oyunlarını bozarak; yanılgıya düşürülen, bilmediğine düşman, gördüğüne kör, gerçeklere sağır edilmeye çalışılan her bir kardeşimize özü gösterip gerçeklerle yüzleştirene kadar sabırla çalışarak engel olmalıyız.
Ancak bu gayretler içinde hareket edersek ecdadımız ve geleceğimize karşı VİCDANEN rahat yaşarız.