berna.ocakcioglu @ gmail.com

GÜZEL ŞEYLER

İyi ve Güzel şeyler var…

İyi ve Güzel şeyler oluyor…

Ben bugün çok da bahsedilmeyen  güzel ve anlamlı aynı zamanda iyi şeylerden bahsetmek istiyorum.  

BİZ ANADOLUYUZ

Belki sizler de bu başlığa bir yerlerde rastlamışsınızdır. Bir grup öğrencinin giysisinde  , hava alanında bir el dövizinde, bir otobüsün önünde, bir okul bahçesinde asılmış bir afişte… Göze ve kulağa çok hoş gelen bu başlık kalplere de gerçekten iyi geliyor. Biz Anadoluyuz; sayın Cumhurbaşkanımızın saygıdeğer eşleri Emine Erdoğan Hanımefendi himayesinde başlatılan ve İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir proje. Proje ile Anadolunun farklı illerinden öğrenciler İstanbul’a geliyor ve okullarda ailelerin yanlarında, evlerinde misafir oluyor. Bu şekilde aileler, çocuklar birbiriyle kucaklaşıyor ve İstanbul’da bir ailenin Diyarbakır’da, Mardin’de Hakkari’de, Çanakkale’de Samsun’da kardeşi oluyor. Çeşitli illerden gelen öğrenciler İstanbul’u geziyor, tanıyor ve öğreniyor. Kucaklaşmanın ardından öyle güzel anılar, öyle değerli dostluklar oluşuyor ki… Anadolu yeniden birbiriyle kucaklaşıyor bütünleşiyor bu proje ile. En önemlisi de bütün bunlar gönüllü yapılıyor. Gönüllerde iz bırakıyor.

MOT

Bir başka güzel şey en değerlilerimiz olan yavrularımızın güvenliği ile ilgili bu yıl başlayan bir uygulama. Çocuklarımız en kıymetlilerimiz. Bizden ayrı en fazla zaman geçirdikleri yerler ise okullar. İstanbul Emniyet Müdürlüğü hazırladığı İstanbul Güvenli Eğitim Projesi (İSGEP) kapsamında faaliyete geçirilen bir uygulama MOT. İstanbul’da uygulanmaya başlanan bu proje Türkiye’de bir ilk olama özelliği taşıyor. Açılımı mobil okul timleri olan bu ekipler okullarda MOT’ yazılı yeleklerle sivil olarak görev yapıyorlar.  Okul yönetimleriyle hızlı ve etkili bir iletişim ağı oluşturarak eğitim güvenliğini tehdit eden faktörlerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapmanın yanında okul çevresindeki illegal yapılar, angaje gruplar, metruk binalar, uyuşturucu ticareti ve kullanımı, umuma açık işyerlerinin denetimi, taşınması-bulundurulması ve satılması yasak unsurlarla bu konularda yapılacak olan adli ve idari işlemler ile ilgili detaylı görev tanımları yapılan ve bu konuda eğitim alan MOT’lar, okul önlerinde ve çevresinde meydana gelebilecek her türlü güvenlik sorununa en seri şekilde müdahale ediyor  ve sorunu yerinde çözüme kavuşturuyorlar.

AVRUPA’DA OLUP EVİNDE HİSSETMEK

Bu dediğim nerede mümkün olabilir içinizde giden varsa mutlaka tahmin etmiştir. Elbette Bosna-Hersek’te… Milli Eğitim Bakanlığımız ve Bosna Hersek Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolle İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yunus Emre Enstitüsü çalışmalarıyla İstanbul’daki bir kısım okullar Bosna Hersek’ten okullarla kardeş okul oluyorlar. Bu Projenin adı ‘Tercihim Türkçe Kardeş Okul’ Bu proje ile  Bosna Hersek’te öğrenciler seçmeli ders olarak Türkçe öğreniyorlar. Karşılıklı ziyaretler gerçekleşiyor ve bu ziyaretler sırasında da iki dilli dergi, halk oyunlarının karşılıklı öğrenilmesi, ülkelere has yemeklerin tanıtılması ve yapılması gibi projeler de yürütülüyor. Bosna Hersek’te Türkçeyi seçmiş olan bu öğrenciler Türkiye’de kardeş okullarına misafir oluyorlar ve Türkçeleri bu misafirlik sırasında gelişiyor. İstanbul’u ve Türkiye’yi tanıyorlar. Aynı şekilde Türkiye’deki öğrenciler ve öğretmenler de kardeş okuluna misafir oluyor Bosna Hersek’te. İşte Avrupa’da olup evinde hissetmek hali de burada ortaya çıkıyor. Bosna Hersek tarihi ve coğrafi zenginliğe sahip bir ülke. Gittiğiniz her yerde Osmanlı’nın izlerini sürüyor, manevi havayı soluyorsunuz. Camiler, türbeler, pek çok devlet adamı Bosna Hersek’ten yetişmiş Osmanlı Devletine… Bosnalı kardeşlerimiz bu mirasa vefakar bir şekilde sahip çıkmışlar, çıkıyorlar. Her gittiğiniz yerde Türkçe konuşan birileri ile mutlaka karşılaşıyorsunuz. Bir tarafta Osmanlı, bir tarafta Avusturya izlerini görüyor Latin köprüsüne bakarken birinci dünya savaşının başlayışını gözlerinizin önünde canlandırıyorsunuz. 1992-1995 Sırp zulmünün ve Avrupa’nın ortasında yaşadıkları vahşetin izleri hala duruyor sokaklarında, binalarında…Saraybosna’da bir tarafta Bosna’yı fetheden Fatih Sultan Mehmet’in ordusunun şehitlerini tam karşısında da 1992-1995 yıllarının şehitlerini görüyorsunuz. Aliya İzzetbegoviç’in emaneti bu ülke mutlaka görülmeli. Bu proje sayesinde öğrencilerimiz bütün bunları görme ve tanıma imkanına sahip olurken, ayrı coğrafyalara mecburen mahkum edildiğimiz ancak gönül coğrafyalarımızın bir olduğu kardeşleriyle kucaklaşma imkanı buluyorlar. Kanaatim şudur ki soydaşlarımıza, soykırım, katliam, soygun ve talan yapan veya onlara destek verenlerin yaşadığı ülkeleri tatil için tercih etmek yerine Bosna Hersek’i görmeye, tanımaya, gezmeye çocuklarımıza anlatmaya gitmeliyiz. Öyle güzel karşılıyorlar, öyle kardeşçe kucak açıyorlar ki…

SANAT EVET ANCAK BİZİM SANATIMIZ GELENEKSEL SANATLARIMIZ

Sanat toplumun kimliği , sanat milletin hafızası. Toplumların imzası sanat. Hüznün, sevincin, bekleyişin, sabrın hata, ebruya, tezhibe, minyatüre, kündekariye, edirnekariye, musikiye dönüşmesi. Saydığım sanatları kaç kişi bilir, ne olduğunu söyleyebilir? Ama bizim çocuklarımız söyleyecekler. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Klasik Sanatlar Derneği ve Öncü Yöneticiler Derneği ‘Okulumda Sanat Var’ projesi ile her okulda 1 sergi 1 seminer hedefleyerek okullarımızda klasik sanat çalışmalarını sergileyip klasik sanatlarımızı anlatan seminerler veriyorlar. Bu sergi sırasında öğrenciler veliler atölyelerde klasik sanatları deneyimleyip, kendi çalışmalarını yapıyorlar. Hem öğrencinin sanatla buluşması hem de geleneksel sanatlarımızı tanımaları için yapılan güzel, iyi ve anlamlı bir çalışma.

Ben yazılarımda hep iyi ve güzel şeylerden bahsedeceğim iyilik ve güzellikleri paylaşacağım ki iyilikler ve güzellikler çoğalsın…

Bugün daha çok eğitim alanındaki iyilik ve güzelliklerle başladık her alana yayacağız inşallah…

Zira dünyayı kurtarsa kurtarsa iyilik ve güzellik kurtarır…

Haydi siz de iyilik ve güzellikleri bulun ve bizimle paylaşın…

İyilikle kalın…