berna.ocakcioglu @ gmail.com

NİMETLER ve MUSİBETLER

“Musibetler misafirdir ibret alınmazsa yatıya kalırlar. Nimetler de misafirdir şükür edilmezse çeker giderler.”*

Bir küçük virüs geldi ve insanoğluna yerini hatırlatıverdi. Evlerimize kapadı bizi… İşimizden, trafikten, tüm o koşturmalarımızdan alıverdi.

Dünyanın ve her şeyin merkezinde olan, her yerde, her ortamda kendini önceleyen, tüm zamanların egosu en yüksek insanı olan 21. Yüzyıl insanını yalnızlığa mahkum ve mecbur ediverdi. Madem ki ben duygun bu kadar yüksek, madem ki bu kadar kendini düşünüyorsun, her şeyden ve herkesten uzak kal bakalım biraz dedi. Artık kimsenin önceliğine dikkat etmediğimiz trafiğe çıkamıyoruz. Başkalarına yürürken bile yol vermediğimiz, çarpıp geçtiğimiz caddelerde, kaldırımlarda gezemiyoruz, çılgınca kendimizi attığımız alışveriş merkezlerine gidemiyoruz…

Bu küçük virüsün saldığı büyük korku bizim dikkatlerimizi evimize yönlendirdi. Tüm dünyanın ve bizim… Belki de bunu çoktan yapmamız gerekiyordu… Çok kopmuştuk evlerimizden… Özgürlüğü dışarda zanneder olmuştu insanoğlu…

Oysa ki eviydi insanın öz alanı, özel alanı ve özgürlük alanı…

Bu virüs bizi kendimize de getirdi bir bakıma… Sosyal mesafelerimiz az gönül mesafelerimiz pek çoktu… Egolarımızın bas bas bağırmasından duyamaz olmuştuk en yakınımızdakilerin seslenişlerini.

Covid 19 adındaki bu minicik virüs kendimize bile uzaklaştırdı bizi. Elimizden korkar hale geldik. Sosyal mesafeleri artırdık. İşimizden, aile bireylerimizden aynı ev içinde uzak durmak zorundayız. Gönül mesafelerimiz ise kalkıyor aradan. Egoların sesi kısıldı, boyları kısaldı. Zengin, fakir ayrımı kalmadı. Herkes aynı korkuda eşitlendi. Devletler arası fark da ortadan kalktı o dünyanın en büyüğü benim diyenler baş edemiyor bu minik virüsle…

Tarihi bir süreç yaşıyoruz. Belki de yüzyılın salgını ve musibetine şahit oluyoruz. Bir film senaryosunun içindeymişiz gibi geliyor şu an yaşananlar. Bundan iki ay önce biri çıkıp AVM’ ler restoranlar kapatılacak, sokaklarda insan dolaşamayacak dese güler geçerdik, inanmazdık.

Yazının başında yazdığım söz gayet açık musibetten ibretimizi alalım, tedbirli olalım. Nimetlerin kıymetini bilelim şükrünü edelim. Bu süreçte evlerimizde ailemizle fiziki değil ama gönül temasımızı güçlü tutalım.

Eğitim öğretim konusunda çocuklarımızın Milli Eğitim Bakanlığımızın www.eba.gov.tr adresinden derslerini ödevlerini takip etmelerini TRT EBA TV kanallarından derslerini izlemelerini teşvik edelim. Çocuklarımızın  öğretmenleriyle, idarecilerimizle iletişim kuralım. Zira öğretmenlerimiz eba ve diğer teknolojik  vasıtalar ile öğretim ve rehberlik çalışmalarına bu süreçte devam edecekler. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün , bulunduğunuz ilçe milli eğitim müdürlüğünün ve okullarınızın web sayfalarını ve sosyal medya hesaplarını takip edelim. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk başta olmak üzere Eba ve EBA TV içeriklerinin hazırlanmasında İstanbul'da ve Ankara'da  fedakarca emek veren bir ekip var,  EBA ders içeriklerinin ve EBA TV derslerin kalitesi gün be gün artarak bizlere ulaşıyor. Bu süreçte eğitim başta olmak üzere pek çok alanda teknoloji ve online, uzaktan eğitimler, dijital platformlar önem kazanacak gibi görünüyor. 

Sağlık Bakanımız sayın Fahrettin Koca başta olmak üzere sahada birer kahraman gibi mücadele veren tüm sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar diliyorum, Allah yardımcıları olsun. 

İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde birlik ve beraberlik içinde olalım, devletimizin  yanında olalım, olumsuz olmayalım, tedbir kararlarına uyalım. Bu tarz musibetlerle mücadele ederken milli dayanışma içinde olmak, kenetlenmek  çok önemli, hem maddi hem manevi dayanışma içinde olalım. 

Evlerimizde olduğumuz bu süreçte ihmal ettiklerimizi telafi edelim. Birbirimizi daha çok dinleyelim, beraber etkinlikler yapalım, evde çocuklarımızla beraber üretelim. Daha çok şükredelim, daha az yakınalım. Evimizi, yuvamızı güzelleştirelim. Gönül bağlarımızı güçlendirelim, dayanışma ve birlik halinde olalım. Allah devletimizin ve milletimizin tüm insanlık ile beraber yardımcısı olsun.

Sağlığınız daim olsun...

SELAM VE DUA İLE...

*(Celâl Sürgeç)