aksaa25 @ hotmail.com

Kötülüklerden Arınma Gecesi

Hızla tükenen hayatın, sonu gelmez bir kazanma ve harcama yarışıyla insan yaşamını törpülediği şu ortamda, biz müslümanlara sunulan en önemli ilahi bağışlardan biri de hiç kuşkusuz Berat Gecesi’dir.

Berat; borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak demektir. Berat kelimesinin ifade ettiği bu anlamlarla bağlantılı olarak bu geceye de Berat (Kurtuluş) Gecesi denilmiştir. Dolayısıyla günahları bağışlananlara Allah’ın bu gecede berat yazacağı müjdelenmiştir.

Köken itibarıyla Arapça olan "Beraet" kelimesini dilimizde “Berat” olarak telaffuz etmekteyiz. Kameri aya göre Şaban ayının 14’ünü 15’ine bağlayan bu geceye Mübarek Gece, Berat Gecesi ve Rahmet Gecesi olmak üzere (anlamları yaklaşık olarak aynı olmakla beraber) üç farklı ismin verildiğini görmekteyiz.1’
Berat gecesi, milletçe büyük bir coşku ve sevinç içinde kutladığımız mübarek kandil gecelerimizden birisidir.

Bu gecenin mahiyetini ve önemini daha iyi kavrayabilmek için, içinde bulunduğumuz üç aylara kısaca gözatmamız yerinde olacaktır.

Bilindiği gibi üç aylar, Recep ayı ile başlamaktadır.

Üç ayların İkincisi olan Şaban ayının tam ortasına denk gelen gece ise, anlatmaya çalıştığımız Berat gecesidir. Nihayet, onbir ayın sultanı Ramazan-ı Şerife kavuşarak, son ve en büyük gece olan Kadir gecesini en iyi şekilde değerlendirmeye gayret göstereceğiz. Ve nihayet Ramazan Bayramıyla üç aylara veda edeceğiz.
Üç aylar içinde yaptığımız bu kısa gezintiden anlaşıldığı gibi Berat gecesi, Ramazan ayına 15 gün kaldığını müjdelemektedir. Bu gecede alacağımız berat belgesi ile inşaallah Ramazan ayına gireceğiz ve manevi duyguların zirvesine erişmiş olacağız. Sevgili Peygamberimiz: "Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümmetimin ayıdır. Buyururken; Receb’in ekim ayı, Şabanin bakım ayı, Ramazanin da hasat/mahsül toplama/meyveleri devşirme ayı olduğuna işaret etmiş olmaktadır.
Yüce Allah Duhan süresinde: ’Hâ-Mîm. Andolsun o Kitab-ı Mübin’e ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz uyarıcıyızdır. O gecede her hikmetli buyruk ayrılır ve katımızdan bir emirle ilgilisine yollanır..." buyurmuştur.4
Bu ayetlerde geçen "Mübarek Gece"den maksadın Kadir gecesi olduğunu belirten müfessirlerimiz olduğu gibi15’ Berat gecesi diyenler de vardır. Bu iki farklı yorumdan hareketle Kur’an-ı Kerim’in iki nüzulü (indirilişi) olduğu belirtilmiştir. Biri Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına (Beytüİ-İzzeye) indiriliştir. İkincisi de oradan Cebrail vasıtasıyla Hz. Peygamber (a.s.)’in kalbine aktarılışıdır. Birinciye inzal (toptan indiriliş), İkinciye de tenzil (parça parça indiriliş) denmektedir. O halde Kur’an Kadir gecesinde dünya semasına toptan inzal edildi, sonra da oradan 23 küsür sene zarfında peyderpey (parça parça) Hz. Pey- gamber’e indirildi.

Berat gecesinin manevi değerinin en önemli göstergesi, bizzat Kur’an-ı Kerim’de anılmış olmasında yatmaktadır. Ayrıca Kur’an-ı Kerimin Kadir gecesinde indirilişi131 ile Berat gecesinden bahseden yukardaki ayetin bir çelişki arzetmediğini bilmemiz gerekmektedir.
Duhan sûresinin ilk ayetleri Berat gecesinin belirgin üç temel özelliğini öne çıkarmaktadır. 

1-Mübarek gece: Hayrı ve fazileti çok olan, Allah’ın kullarına bol ikramlarda bulunduğu, onların tevbelerini kabul ederek günahlarını bağışladığı eşsiz bir gecedir.

2- İnsanlığa gönderilen son ilahi mesaj Kur’an-ı Kerimin, Hz. Peygamber’e indirilmeye başlandığı gecedir.


3- Bir yıl süreyle olacak hadiselerin, amellerin, rızıkların, ecellerin, hastalıkların... vs. karara bağlandığı ve ilgili meleklere teslim edildiği gecedir.
Yukarıdaki ayette birtakım hususiyetleri zikredilen Berat gecesinin Hz. Peygamberin dilinden tüm mahlukatı kuşatıcı şu müjdesine gönülden kulak verelim:
"Şaban ayının yarı gecesi (Berat Gecesi) oldu mu onu ibadetle geçirin. Gündüzünü de oruç tutun. Zira Allah Teala, bu gece güneşin batışından itibaren dünya semasına rahmetle tecelli eder ve kullarına şöyle hitap eder
- Yok mu benden af dileyen, onun günahlarını bağışlayayım?
- Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim?
- Yok mu bir derde düşen, ona afiyet bahşedeyim?
- Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek tan yeri ağarıncaya kadar devam eder.
Hz. Peygamber (a.s.), bu gecede tevbe edip bağışlanma dileyen müminlerin  sayısının çokluğunu bir benzetmeyle Hz. Aişe validemize şu şekilde anlatmıştır:
’’Allah Teala Şaban ayının yarısı gecesinde (Berat Gecesinde) dünya semasına rahmetle tecelli ederek, Beni Kelb Kabilesi’nin koyunlarının kılları sayısından daha çok kimsenin günahlarını bağışlar.
Bu gecede bizden ısrarla istenen en önemli şey, bol tevbe ederek yüce yaratıcıdan af dilemektir. Çünkü tevbe, bir sayfayı kapatıp, açılması gereken bir başka sayfayı açmaktır.
Yanlışlarla dolmuş geçmişe bir daha dönüp bakmamaktır. Yeniden kulluğa talip olmaktır. Yaratıcı ile yeniden bir sözleşme yapmaktır.
Bu gecede tevbe sularıyla yıkanmak, tüm manevi hislerden arınmak, aydınlığı örten perdeyi kaldırmak gerekir. Tevbe sayesindedir ki, insan, egosunu aşarak ihtiraslarını yenebilecek bir şahsiyet olgunluğuna erişebilir.

Şairin ifadesiyle; Kaldır benliği aradan/Ortaya çıksın Yaradan sözüyle anlatılmaya çalışılan mücadele İslam tasavvuf geleneğimizin de temelini teşkil etmektedir.

İşte bu gecede yapılacak tevbe ile ruhlar arındırılır, söz, davranış ve hareketlere yön verilir.

Bu gecede yapacağımız rükular, secdeler, kıyamlar, dökülecek göz yaşlan, bize rahmet kapılarını açacaktır.

Berat gecemiz mübarek olsun..