flztkl54 @ hotmail.com

MASAL ANLATMAYIN

İfade özgürlüğü diye çığırtkanlık yapanlar, geçmiş tarihe bir bakalım öyle konuşalım.
Öyle çok eski zamana gitmeye de gerek duymadan...
Henüz yeni geçmiş zamandan çok sayıda örnekler verebiliriz.

İnsanların ifade özgürlüklerine kelepçe vururken ve sabote ederken kıymetli adilâne vicdanınız neredeydi?
Şu an yok saydığınız yargıyı o zamanlar var kabul ediyordunuz.
"Adaletin kestiği parmak acımaz" diyenler, şimdi neden canınız yanıyor?
Sahiplerinizle birlikte mason localarında kalın kadehler eşliğinde, ince planlar yaparken keyfiniz çakırdı.
Sultan devirdiniz, başbakan astınız.
İnançlarından dolayı kendini ifade etme hakkı bile vermeden insanları ikna odalarına soktunuz.
Camileri ve Kur-an kurslarını kapattınız.

Belki sizler unuttunuz, fakat unutmayan ve asla da unutturmayacak olan cesur yürekli insanlar hep var olacaklar. Ne gücünüz, ne darbeleriniz ne de başka başka oyunlarınız milletin iradesine hakim olmaya güç yetiremeyecek.

Sanatçı, topluma mâl olan, sanatını icrâ eden demektir. Temsil etmiş olduğu toplumun örf âdet ve inançlarını temsil ettiği gibi buna da saygı duyan demektir. Eli mikrofon tutan her kişi arkasına aldığı baba ağalarına güvenip toplumun temel taşlarıyla oynamaya kalkarsa, sizi kaldırım taşı yaptıklarında zorunuza gitmeyecek.

Toplumu ayrıştıran, gençliği edepsizlik ve dejenerasyona iten her kişi ve kurum, kamusal düzeni bozmaktan ötürü hukuki olarak cezai işleme tabi tutulmalıdır.

Özgürlük diye diye uydurduğunuz masallarla artık kimseyi uyutamazsanız.
İnsanlar uyandı ve diriliş ruhuna erdiler. O sebeple masal anlatmayın.
Velhâsıl kelâm;
"Sap döner, keser döner; gün gelir, hesap döner."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde 6 Aralık 1997’de Siirt’te düzenlenen açık hava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle “halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” gerekçesiyle açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Belediye Başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999 – 24 Temmuz 1999 tarihleri arasında 4 ay 10 gün cezaevinde tutuklu kalmasına neden olan konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler ise kışlalarımızdır.” ifadelerine yer vermişti.

Ziya Gökalp Türkçülük akımının önde gelen isimlerinden birisidir. Yaşadığı dönem incelendiğinde Türk milleti adına oldukça zor bir dönemde yaşamış olan Gökalp, şiirlerinde de Türklere özellikle askere moral aşılamaya ve onları harekete geçirmeye çalışmıştır.

Ziya Gökalp’in “Asker Duası” isimli şiirinin sözleri şöyledir:

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim ikidir: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdad eyle Yarabbi!
Ömrünü müzdad eyle Yarabbi!

Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber, Allahu Ekber!

İfade özgürlüğü alanını, kendi ideolojik normlarını dayatabileceği bir alan olarak ele alıp, edepsizlik ile millî ve dini değerlere hakaret etmeyi alışkanlık haline getirenlerin, bu özgürlüğü kullanmaya ve ayrıca özgürlük naraları altına sığınmaya hakları yoktur, vesselâm!