MESELE BASİT GEBERECEKSİNİZ...
1991 yılında Irak’a ilk işgal girişiminde bulunan eski ABD Başkanı Bush’un ölümünün ardından Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın sözleri şimdi Tramp'ı akıllara geldi.
Yıllar önce bir toplantıda teşkilat üyelerine hitap eden Erbakan Hoca, “Mesele basit, gebereceksin. İster Bağdat’ı, ister Afganistan’ı, ister Keşmir’i, ister Filistin’i bombala, seni ölümden kurtaramiyacak. Firavunluğu bırakacaksın...” demişti.
Şimdi Sıra Tramp'ta
Binlerce hatta milyonlarca müslümanın kanına girip ülkelerini evlerini işgal eden yersiz yurtsuz ortada bırakan petrollerini kendi halkına yahudi hıristiyan alemine yedirmek için Müslüman aleminde bombalanmadık işgal edilmedik yer bırakmayan zalimler şimdi cayır cayır yanıyolar..
Ufacık Kovid denen virüs karşısında çaresiz kalan süper güç dedikleri güçleri neredeydi göremedik cenazeleri ortalıkta kaldı torba bulamadılar hastenelerde yerleri kalmadı koridorlarda üst üste atılan cenazelerini hayvan leşleri gibi kepçelerle gömmek zorunda kaldılar..
Yetmedi şidide ayaklanmalarla yağmalarla birbirilerine düşerek talan olmuş durumdalar hal böyleyken ateşleri bol olsun demekten kendimi alamıyorum bu kadar insanın kanı ve ahları üzerlerindeyken beter olsunlar demekten kendimi alamıyorum.
İşte Erbakan Hoca'nın o sözleri;
“Bu arkadaşlarımız bir gün bir filme gitmişler. Bu film bir Amerikan filmi, içerisinde Kızılderililer gösteriliyor. Kızılderililer bir beyazı yakalamışlar ve ağaca bağlamışlar. Kızılderili reis bir kayanın üzerinde oturuyor. Karşısında da dumanlı dağlara bakarak piposunu içiyor. Diğer tarafta altında harıl harıl ateş yanan bir kazan fokur fokur kaynıyor. Ağaca bağlanmış beyazı yiyecekler, sahne bu. Ortada tam tam dansı da başlamış, ölüm saati geliyor. Kazanın fokurtusu arttıkça beyaz adam tepinip duruyor. Boncuk boncuk terliyor. Beyaz adam bir yandan Kızılderililere yalvarıyor, bir yandan da bir şekilde iplerden kurtulmaya çalışıyor. Uzun bu sahne devam ettikten sonra beyaz adam nihayet ipini gevşetiyor. Bu esnada reis hiç istifini bozmuyor. Beyaz adamın kaçması mümkün değil. Ne yapacak? Reisin önüne gelip daha candan yalvarmak. Nitekim öyle yapıyor ve yalvarıyor. Tam o esnada Kızılderili reis beyaz adama dönüp, “Mesele basit, gebereceksin!” diyor. Şimdi 40 sene sonra niye bu olayı anlatıyorum. Çünkü Bush’a söylenecek söz bu da onun için. Ne olacak ‘Mesele basit, gebereceksin.’ İster Bağdat’ı, ister Afganistan’ı, ister Keşmir’i, ister Filistin’i bombala, senin kanserine merhem olmaz. Firavunluğu bırakacaksın, hakkı üstün tutan medeniyete, adil düzene döneceksin. Başka çaresi yok! Bütün bu sözler inançlı kardeşlerimizin mesuliyetini artırıyor. Neden? Çünkü bu adil düzen gerekir ki bir an evvel bizim ülkemizde kurulsun, başka ülkelere başka insanlığa örnek olsun. Bütün acı tecrübeleri geçirdik. Batı taklitçiliğinin bizi nasıl işsiz bıraktığını gördük. Faizler yüzde yüze fırladı gidiyor. Sonu yok. Akıl baliğ bir adam bu gidişattan hayır geleceğine inanamak, deli olması lazım. Tek çözüm Adil Düzen. İnsanlar bu zulmü çekmeye mecbur değil. Bu düzen, hakkı yüz olan insana sekiz veriyor, 92’sini alıp gidiyor. Bu zulümdür.