aksaa25 @ hotmail.com

 Bu ülke darbenin en çirkin yüzünü , psikolojik şiddetin en ağırını ne zaman gördü derseniz 28 Şubat cevabını veririm. 

 28 Şubat kökleri yıllar öncesine dayanan bize zulüm zincirinin son halkasıdır. Bu ülkede yıllarca başörtüsü yasağı dayatılmış, kamu veya özel her alanda ilk ve orta öğretim kurumlarında tüm ülkede çalışanlar ve hizmet verenler için uygulanan yasak, yer yer hizmet alanlarına da uygulanmıştır. Askeri mercilerde ziyaretçiler için bile yasaklar geçerlidir. 

1960 larda da İlahiyat Fakültesinde dahi derslere başörtüsü ile girmeye izin verilmemiştir. 1970 ve 1980 ‘lere gelindiğinde zorlamalar ve yaptırımlar iyice artmıştır. Avukatlar bu nedenle barodan ihraç edilmiştir. Yine 1970’lede İmam Hatip liseslerinde okula başörtüsü ile devam etmek isteyen yüzlerce öğrenci toplu olarak disiplin kuruluna verilmiştir. 1978 yılında kamu hizmetinde çalışan kadın memurların, başörtüsü örtmeleri yasaklanmıştır. Aynı şekilde erkeklerin de sakal, uzun saç ve kravat ile gelmeleri yasaklanmıştır. Üniversite sınavlarına başörtülü ve sakallı fotoğrafla kayıt yasaklanmış, bazı üniversitelerde kampüs alanında dahi dolaşılmasına izin verilmemiştir. Aynı şekilde başörtülü ve sakallı mezun olmak isteyen öğrencilere diploma verilmeyeceğini duyuran üniversite yönetimleri olmuştur. 1980 darbesinden sonra çıkan kılık kıyafet yönetmeliği ile kadınlar kamu kurumlarında başörtüsü ile çalışamamıştır. Başörtüsü, disiplin suçu sayılmıştır. 1990 yılında başörtüsüne izin veren kanun çıkarılmış ancak SHP Anayasa Mahkemesine gidince kaldırılmıştır. 28 Şubat sürecinde bütün üniversitelerde YÖK başörtüsü ile kampüs içinde dolaşmayı yasaklamış, bunu uygulamayan rektörler hakkında soruşturma açılmıştır. 1999 yılında Fazilet Partisi’nden başörtülü olarak seçilen Merve Kavakçı'nın yemin etmesi, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit başta olmak üzere protesto edilerek engellenmiştir. Sağlık karnesinde başörtülü resmi olan hastalar tedavi edilmemiş, vefat etmiştir. 

 2008 yılında Cumhurbaşkanımız o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki girişimlerle Anayasa değişikliği hazırlanmış ve TBMM’ de 518 milletvekilinin katıldığı oylamada; 411 olumlu, 103 olumsuz oyla kabul edilmiştir. Tabii ki o kadar kolay olmamış, 28 Şubat zihniyeti yeniden işe koyulmuş, darbe sevici medya başlıklar atmış, CHP ve DSP ile birlikte 112 milletvekili anayasa değişikliğinin iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemiştir. Anayasa Mahkemeside bu başvuruyu kabul etmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi için kapatma davası açılmıştır. Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğindeki AK Parti Hükümetlerinin MHP ‘nin de desteği ile 2013-2015 yıllarında hayata geçirdiği özgürlükçü yasal düzenlemelerle başörtüsü yasağı nihayet hem üniversitelerde hem kamuda tamamen kaldırılmıştır. 

 Bugünlere nasıl geldik, ne maddi ve manevi zulümlerden geçildi?

 Unutmayalım, unutturmayalım.

 Kalın sağlıcakla...