info @ istanbulungazetesi.com

FARKINDALIK ORUCU

 

Kadın olmak bir sandık hikayesidir. Sandıktan çıkan kırk yamalı bohça da kırkı çıkmamış kırka bölünmüş kadının resmidir. Sürpriz bir cümle olacak ama hayatın bir türlü üzerimize oturmayan elbisesidir kadınlık. Kimi çiçekli, kimi puantiyeli,  kimi derin yırtmaçlı, kimi tesettürlü. Hangi modelde olursa olsun Türkiye'de kadın olmak  milli ve ruhi bir mücadeledir. Nene Hatun’dan günümüze kadar devam eden varolma çabasıdır. Bazen kadın olmanın dayanılmaz hafifliğini hissederken bazen de kürek mahkumluğunu sırtımızda taşırız. Evet bugün 8 Mart . Modern dünyanın yalnız savaşçıları "kadınların günü" .Dağlar kadar emin , kuşlar gibi özgür, denizler kadar derin ,Bahar gibi mutlu olmak isteyen emekçi kadınların günü. Ramazan ve onun manevi simgesi olan oruç ayındayız. Siz hiç  FARKINDALIK orucu tuttunuz mu ?

Ben'den bize hicret edelim

Aynı derdin ipinde dizilelim

Sefkat ipinden merhamet hırkaları örelim.

Heykellerden bile daha ruhsuz olan vicdanımızı havalandıralım.

İlgisiz ve kaygısız insan modeli yerine açlık çektiğimiz empati sofralarında yemek yiyelim .

Bizim gibi çürüyüp yok olmayacak bir iyilik hareketinin parçası olalım.

Saçlarımızı, soframızı, evimizi topladığımız gibi hayatımızı da toplayalım.

Kişiliğimizi dişiliğimizin önüne koyarak bu hayatta ben de varım deyin .

Özel çocuklarımızı da unutmayın!!!

Görme engelli çocuklarımızın şefkat bastonu

Zihinsel engelli çocuklarımızın akıl defteri

Bedensel engelli çocuklarımızın kolu kanadı

İşitme engelli çocuklarımızın da işaret dili olalım.

Böylece FARKINDALIK ORUCU tutmuş oluruz . Zira ramazan sadece yeme ve içme orucu değildir.