info @ istanbulungazetesi.com

İNSTAGRAM DEPRESYONU

Kendi yazgısını giyinmemiş hayatlar başkalarının ellerine kalır. İnsan nasıl giyinir kendi yazgısını? Seçimlerinin sorumluluğunu alarak. Geçmişin tozlu yollarında kaybolmak , geleceğin belirsizliğine esir olmak yerine bugüne ve var olana sarılarak. Çünkü İnsan olmak acziyeti ve İnsan olarak vahye muhatap olmanın şerefi arasında bir yerdedir İNSAN. İçine doğduğumuz ev ve onun sosyolojik , psikolojik ve ekonomik şartları biz büyürken ruhumuzun harcı, çimentosu, tuğlası oluyor. Ergenlikte buraya sosyal çevre , medya, filmler, dizilerdeki "ideal "varoluş şartları ekleniyor . Eksik kalanın, geçmişten alışkanlık olanın ve bize ideal olarak dayatılan üçlünün peşinde geçiyor hayat ..Tüm bunlara yeni nesil patolojilerinden biri olan "İnstagram depresyonu "eklendi .

Güzel bir günün ardından instagram storylere bakarken yaşam enerjinizin azaldığı oldu mu ?

Bir arkadaşınızın sahil fotoğraflarına bakarken eşinize dönüp alem gezip duruyor biz evi bekleyip duralım temalı bir sitem yolladığınız ?

      Ben anlamıyorum bu insanları bu kadar parayı nerden buluyorlar ?

      Aaaa Şenay'lar yine tatilde bu kaçıncı tatil deyip başkasının tatilini saydığınız?

      Filtreli bir fotoğrafa bakıp ağzınızı, burnunuzu ,cildinizi inceleyip kendinize sıfırı bastığınız?

      Tanımadığınız halde evlilik yıldönümünden çocuğunun doğumuna kadar ezbere bildiğiniz birisi oldu mu ?

      Birinin yıldönümü, evlilik teklifi storylerini izleyip eşinize /sevgilinize aniden öfkeli hissettiğiniz?

Yukarıdaki soruların en az yarısına evet cevabı verdiyseniz ...

      Yeni nesil patolojilerinden instagram depresyonuna hoşgeldiniz ...

      Görünür olmanın yok sayıldığı, değerli olmanın beğeniyle ,önemli olmanın takipçiyle ölçüldüğü acımasız bir survivora dönüşebilecek dipsiz bir kuyu burası .

      Hepimizin en az bir kere girdiği bu depresyonun şifası için reçete :

      Kontrollü kullanım.