TÜMKAD(Tüm kadınların anısına)
Bundan yıllar önce (neredeyse 15 yıl kadar )"Bir kadın geçti kıyısından hayatın, içinde dalga sesleri "diye başlayan bir öykü yazmıştım. Birbirinden çok farklı hayatların kıyısında duran kadınları anlatıyordu. Hikayeleri farklı olsa da aynı kaldırımlarda yürüyorlardı.
Sonra bir şeyler oldu. Başıma hayat geldi .Yalnızca kadına değil insana dair umudumun kesildiği, merakımın tükenmeye yüz tuttuğu zamanlar oldu .İnsanların hikayelerine kulak veremeyecek kadar kendi hikayeme gömüldüğüm zamanlar .
Hayat ırmağı durmadan aktı. Hikayem başka hikayelere karıştı. Sesimi rüzgarlara yasladım. İçimden geçen öyküleri sulara yazdım. Hikayelere kulak kesildiğim, hayattaki en kıymetli şeylerin başımıza gelen hikayelerde saklı olduğunu anladım yeniden .
Kadın kadının yurdudur'a inanmak ve inandırmak için nicedir aklımda olan "ilham veren kadınlar" serisinde kadınlarla birlikte genişledim ve bir kere daha büyüdüm. Kadın olmanın zor olduğu bir coğrafyada hepimiz yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.
Nasıl üstesinden geliriz ?
Kadın olmanın bir üstünlük olmadığını gerçek üstünlüğün başka şeylerde olduğunu bilerek
Kültürün ve örfün işlevsiz yüklerinden kurtularak
Hak ettiğimiz saygıyı kendimize göstererek
İlgi ,sevgi, değer hak girdabında kaybolmak yerine sahada aktif mücadele ile ilgi ,sevgi, değer üreterek
Anneliğe ,eş olmaya saplanmayarak ,onları yoldaki vasıtalar bilip yolun kendisini arayarak
Kendimizi var etmek için bir eş bir çocuk bir iş ,bir etiket ihtiyacı duymayarak. Orjinal hali ile varoluşumuza sahip çıkarak
Kadınlığı süslenmeye, topuklu ayakkabı, parfüme indirgemeyerek
Kadın diye homojen bir varlık olmadığını, hepimizin türlü insanlar olduğunu anlayarak
Bir başka kadının yada insanın bizden farklı bir yaşam, inanış, kadın algısı olabileceğini anlayıp birbirimizi kalıplara sokmaya yada sınıflamaya çalışmayarak
Hiçbir terapist ,âlim, yaşam gurusu ,filozof vs bizim hayatımızla ilgili bizden daha fazla yetkili olmadığını bilerek
Her dakikasının hesabını vereceğimize inandığımız kısacık ömrümüzü anlamlı şeylere tüketerek
Birbirimize ayna olduğumuz, içimizdeki şefkati, gücü ve binbir renk yetenek ve güzelliği özgürce ortaya koyduğumuz bir dünya için benim aklıma gelen şimdilik bu kadar !